“ Eûzübillâhimineşşeytânirracîm Bismillâhirrahmânirrahîm “
“ Allâhümme salli alâ
seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammed " ( 10 Defa)
“ 3 İhlas 1 Fâtiha Okuyoruz Ve Peygamber Efendimiz
A.S.M’ın.. Tüm Peygamberlerin.. Ehl-i Beyt-i Nebevî ve Ezvac-ı Tahirat’ın ,Çâr
Yâr-ı Güzîn’in Ve Sair Sahabe-i Kiramın.. Hassaten Bedir Ashabı, Uhud Ashabı,
Suffa Ashabı, Rıdvan Ashabı (Radıyallahu Anhüm), Üstadımız Bediüzzaman R.A,
Gavs-ı Âzam Abdülkâdir Geylânî K.S, Kutb-u Âzam Mâruf-u Kerhî K.S, Kutb-u Azîm Hayâtü'l-Harrânî K.S Hazretlerinin Ve ila cem’i ervahi-l evliya,
ves-Sıddikin, veş-Şüheda, ves-Salihin, vel-Arifin, vel-Aşikin, Bütün Kur’an ve
Nur Talebeleri’nin Ruhlarına Hediye Ediyoruz. “
……………………
1-Ayet-el Kürsi
1-Amenerrasulü
3-İhlâs Sûresi
3-Felâk Sûresi
3-Nâs Sûresi
“ Bismillâhirrahmânirrahim Kêf Hâ Yâ Ayn, Sâd.. Kêf Hâ Yâ
Ayn, Sâd.. Kêf Hâ Yâ Ayn, Sâd..”
“ Bismillâhirrahmânirrahim Hâ Mîm Ayn Sîn Kâf.. Hâ Mîm Ayn
Sîn Kâf.. Hâ Mîm Ayn Sîn Kâf..
“ Bismillâhirrahmânirrahim Hâ Mîm, Hâ Mîm, Hâ Mîm, Hâ Mîm,
Hâ Mîm, Hâ Mîm, Hâ Mîm..”
“ Hummel-emrü ve câ’en-nasru fe-aleynâ lâ yunsarûn.. “ ( 3
Defa )
“ Bismillâhirrahmânirrahîm.. Hâ mîm.. Tenzîlul kitâbi
minallâhil azîzil alîm.. Gâfiriz zenbi ve kâbilit tevbi şedîdil ikâbi zît
tavli, lâ ilâhe illâ hûve, ileyhil masîr…”
“ Tâ-sîn-mîm.. Ve ne’ûzü billâhil -aliyyil-azîmi
min-el-maâzifi vel-ızati vel-mahzûrî ..vel-mümâhaleti vel-ğımari ve min
keydil-füccêri ve min havâdis-il-asrâni ve min şerril-ecerrâni .. “
“ Yâ hafîzu Yâ hafîzu Yâ hafîzu ihfeznâ..”
“ Fallahü hayrun hafizan ve hüve erhamü'r-rahimin. ''
“ Hâfizû ales-salâvâti ves-salât-il vustâ ve kûmû lillâhi
kânitîne.. in küllü nefsin lemmâ aleyhâ
hâfizün..Ni’mel hâfizu Allâh .. yâ hâfizu .. ıhfeznâ min külli şerrin ve darrin
… “
“ Lâ havle ve lâ
kuvvete illâ billâhi’l-aliyyi’l-azîm. Mâ şâAllah-ü kân. Lâ ilâhe
illAllah-ü’l-melikü’l-hakku’l-mübîn. SübhânAllahi ve bi-hamdih.
SübhânAllahi’l-azîm ve bi-hamdih ” (3 Defa)
“ Rabbi eûzu bike min hemezâtiş şeyâtîn.. Ve eûzu bike rabbi
en yahdurûn…”
“ Euzü bikelimâtillahittammâti min şerri mâ haleka..”
“ Euzü bi-kelimatillahittammati min şerri külli şeytanin ve
hammatin ve min şerri külli aynin lammetin..”
“ Subhanâllahi ve bihamdihi adede halkihi, ve ridâ nefsihi,
ve zinete arşihi, ve midâde kelimâtihi..”
“ Bismillahirrahmanirrahim ve lâ kuvvete illâ
billâhi’l-aliyyi’l-azîm “ ( 3 Defa )
“ Bismillâh-iş şâfi hüvallâhü..”
“ Bismillâh-il-kâfi hüvallâhü..”
“ Bismillâh-il-vâfi hüvallâhü..”
“ Bismillâh-il-mu’âfî hüvallâhü…”
“ Bismillâhillezî lâ yedurru me’asmihî şey’ün fil-ardi ve lâ
fis-semâ’i ve hüves-semî-ul-alim…” (3 Defa)
“ Sübhânellâhi velhamdü lillâhi velâ ilâhe illallâhü vallâhü
ekber velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil-azîm. ” ( 3 Defa )
“ Hasbiyallâhü lâ ilahe illâ hüve aleyhi tevekkeltü ve hüve
Rabbül arş-il-aziym… “ ( 7 Defa )
“ Allâhümme einnî alâ zikrike ve şükrike ve hüsni İbâdetik ”
(1 Defa)
………………….
“ BU GECE SAAT 22:30 İLE 23:30 ARASI ESMA’ÜL HÜSNA DERSİ VE
EZKARIMIZ “
DERSİMİZ:
35 - EL-ĞAFÛR
ANLAMI: Kulunu hak ettiği cezadan bütünüyle kurtaran, her günahı bağışlayan, abdinin
kusurlarını örterek melaike ve ruhaniyata göstermeyen, tüm hatalarından geçen
manasındadır.
“... Muhakkak ki, Allah bütün günahları bağışlar. O Ğafur ve
Rahîm’dir.” (Zümer Sûresi, 39/53)
“ İbn Ömer (r.a.) Rasûlullah’ı (s.a.v.) şöyle buyururken
işittim: Şüphesiz Allah mümini yaklaştırıp üzerine korumasını örter gizler ve
şu günahını biliyor musun, şu günahını biliyor musun? diye sorar. O da evet
biliyorum ey Rabbim der, sonunda günahlarını ikrar ettiğinde içinden artık
işinin bittiğini, helâk olduğunu görüp düşündüğü sırada Allah, dünyada senin
üzerindeki günahları gizleyip örttüm bugün de onları bağışlıyorum buyurur,
arkasından iyiliklerinin yazıldığı kitap verilir. Kâfir ve münâfıklara gelince
şahitler, Rablerine yalan söyleyenler işte bunlardır, iyi biliniz ki Allah’ın
lâneti zalimleredir derler…” Hz. Muhammed A.S.M..Buharî, Müslim, Hanbel, İ.
Mâce, Hûd 18
BU İSİM İLE GENEL ANLAMDAKİ BAĞIMIZ:
Kulun bu isimle irtibatı hayatının neticesi ile bire bir
ölçülür ve kıymeti takdir edilemeyecek kadar yüksek bir değerdedir. Affa mazhar
olmak en büyük saadettir.
..İşte, bunun içindir ki, Cenâb-ı Hakkın Gafûr, Rahîm gibi
iki ismi, tecellî-i âzamla ehl-i imana teveccüh ediyor….Lem’alar
..Rabbımız kendimize yazık ettik. Bizi bağışlamaz ve bize
acımazsan kaybedenlerden oluruz, dediler. Araf 7/23
.. Eğer beni bağışlamazsan ve bana acımazsan kaybedenlerden
olurum. Hud 11/47
.. Rabbim ben kendime yazık ettim beni bağışla dedi. Kasas
28/16
.. Sizin hatalarınızı bağışlayalım. Bakara 58
.. Günahlarınızı
bağışlayalım. A. Îmran 31
..Hesap günü hatalarımı bağışlayacağını umduğum O’dur. Şuara 26/82..
Özetle Kur’an-ı Kerimde ve Hadis-i Şeriflerde bu konu çok
geniş olarak ele alınmıştır. Örneğin Rabbimizin affettiği sıfatlar: -emre itaat
edenler, muttakiler, hayır sahipleri, çekinenler, zikredenler, hatada ısrar
etmeyenler, tövbe edenler, ümit kesmeyenler, Allah yolunda ölenler,
sabredenler, salih amel işleyenler, bağışlanma dileyenler, mücahidler,
başkalarının kusurlarını affedip görmezden gelenler, doğru söz söyleyenler,
Resulullah’a A.S.M ittiba edenler- gibi birçok Ayet-i kerime ile
bildirilmiştir. Bununla birlikte, yine bazı Ayet-i Kerimelerde şirk, zulüm,
inkâr, dalaletlerini, sapkınlıklarını arttıranlar, münafıklar gibi güruh için
ise affın olmadığı açıklanmıştır. Dolayısıyla kul ile Rabbi arasında bu
sıfatla ilgili irtibat çok ciddi bir zemindedir. Biz ezkardaki kısıtlı
durumumuz nedeniyle şümullü olarak nakl edemiyoruz.
……… Rabbimiz hesap günü beni, ana-babamı ve müminleri
bağışla. İbrahim 14/41
Ayrıca bu ismin kulun fıtratı üzerinde, maddi ve manevi
zararlardan kendini koruyabilecek, mani oluşturabilecek bir mahiyeti de
mevcuttur. Çünkü kusur ve hataların her ne kadar af ile iştigali olsa da,
özellik itibariyle ahsen-i takvimde olan bir yaratılışı menfi etkilediğinden
,kulun kendini muhafazası için fıtri hasiyetine bu ismin tecellisinden bir
engellik perdesi derc edilmiş..ki bu güzel sanat,harika sıbgat rencide olmasın.
Velev oldu af ile temizlenmek suretiyle yakışır nitelik lütfuna mazhar kılınır
inşaallah….
BU İSMİN HAKİKATİNE DAİR;
Yine onlara bir kötülük yaptıklarında ya da kendilerine
zulmettiklerinde Allah’ı hatırlayıp günahlarından dolayı hemen istiğfar
ederler. Zaten günahları Allah’tan başka kim bağışlayabilir ki. Bir de onlar
işledikleri kötülüklerde bile bile ısrar etmezler. İşte onların mükâfatı Rableri
tarafından bağışlanma ve altlarından ırmaklar akan içinde ebedî kalacakları
cennetlerdir. Böyle amel edenlerin mükâfatı ne güzeldir. Ali İmran 135/136
Allah’tan mağfiret dileseniz olmaz mı? Belki size merhamet
edilir. Neml 27/46
Onlar mağfiret dilerlerken Allah onlara azap edecek
değildir. Enfal 8/33
Ve Allah’ın mağfiretine mazhar olanların kazandıkları
şeylerin hepsi onların lehinedir. Ve dünyada ebedi değeri olan şeylerden
oldukları gibi, ahirette sonsuz nimetlerdir. Konuyla ilgili detaylar Kur’an-ı
Kerim ve Hadisi Şeriflerde ve de mübarek kitaplarda kesretle bulunmaktadır.
Evet bu ismin hakikati hasiyetinde şunları da
söyleyebiliriz. Allah güzeldir, güzeli sever..Hadis-i Şerifi iktizasınca
Allah güzelliğin görünmesini takdir etmiştir. Bu nedenle güzelliğe mahzar
kıldığı her kabiliyette güzelliği ve sanatının, ilminin güzelliğini maddi
manevi izhar etmiştir. (4’ncü Şua 6’nci Mertebe-i Hasbiye'nin Okunması Tavsiye
Edilir)..Bununla birlikte güzelliğin güzelliğini örtecek çirkinlikleri, beşerin
bulaşık eli karışmadığı müddetçe gizler. Ve güzelliği ve güzeli muhafaza etmeyi
irade sahibi kullarından da ister.
Ve her yarattığına bir cild-i mahsus dokuyup onun
batınındaki görüntünün zahirce olan görüntüsünü setreder. Kalplerdeki kötü
hasletleri tövbe ile siler affeder. Küfürde ileri girmiş olanların kalplerinden
cerihalar, akrepler ve yılanlar çıkmasın diye kalplerini mühürler ve bir nişan-ı
mahsusu simalarına verir. Ve ehl-i iman basiret ve feraseti ile avam-ı müminin
ise safiyeti ile onları tanır hisseder.
Ve o öyle Gâfurdur ki; kulun kusuruna şahit olan zişuur ve
ziruha ve seyyiat sahibine nisyan ile unutturur… "Nisyan dahi bir nimettir.
Yalnız her günün âlâmını çektirir, müterâkimi (birikmiş olanları) unutturur...
Bediüzzaman
Ve kulunu, affediciliğini, lütfunu ve ihsanını göstererek
tevazu ile terbiye eder. O’na seyyiatından özür dilemesini sevdiğini söyler.
Gönüllerine güzellikler serperek onlara günahların çirkin yönlerindeki elemi
hissettirip, maddi manevi maniler yaratarak fenalıklardan uzaklaştırır.
Kusurlarından temizlenip tap taze ve sonsuz nimetlere, yeniden başlangıçlara
mazhar olacağını belirtip bağışlar ve onure edip, şükre davet eder. Yani nimet
üstüne nimet verip hadsiz şefkat sahibi olduğunu, kullarına acıdığını ve onları sevdiğini
gösterir…
BU ESMA-İ İLAHİYEDEN İYİ HUYLAR, ULVİ HİSLER, DOĞRU FİKİR VE
GÜZEL DÜŞÜNCELER İLE YÜKSEK AHLÂK EDİNME;
Bu noktada ise, öncelikle insan, nefsi şeytani vesilelerle
oluşmuş günahlarından, Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyecek şekilde tövbe
ederek onun merhamet ve affediciliğine ve şefkatine sığınmalıdır. Aynı
hataları yapmamak adına azmetmelidir. Diğer müminlerinde affedilmesi için
dileklerde bulunarak al-i cenap olmalıdır. Anne Baba ve akrabalarının
bağışlanmasını da istemeli bunu bir alışkanlık haline getirmelidir. Kusur ve
ona neden olan her şeyle arasını açmalıdır.
Başkalarına ait kusurları örtücü olmalı, kendine karşı
olanları ise intikam hissinden kurtulup affedebilmelidir. Çünkü bu haslet
kendisi içinde şefaat edici bir haslet olacaktır.
“ Rasûlullah (s.a.v.)
(Hz. İbrahim’in duası olan): Ey Rabbim şüphesiz ki o putlar insanlardan çoğunu
saptırmıştır. Kim bana uyarsa muhakkak ki o bendendir. Kim de emirlerime karşı
gelirse şüphesiz sen çok bağışlayıcı çok merhamet edicisin (İbrahim 36)
mealindeki ayet-i ile Hz Îsâ’nın duası olan “Eğer onlara azap edersen onlar
senin kullarındır. Eğer onları bağışlarsan elbette sen dilediğini yapmaya
kadirsin ve sen her şeyi hikmetle yaparsın” (Maide 113) mealindeki ayeti
tilavet buyurdu ve ellerini kaldırdı, şöyle yalvardı:
Allah’ım ümmetimi (mağfiret et), ümmetimi (mağfire et) ve
ağladı. Allah Teâlâ hazretleri: Ey Cibril Muhammed’e git dedi –Rabbin bildiği
halde- niye ağladığını sor diye emretti. Cebrail (a.s.) Ona gelip niye
ağladığını sordu. (Rabb Teâlâ’ya dönüp Muhammed’in) ne söylediğini o çok iyi
bildiği halde haber verdi. Bunun üzerine Allah Teâlâ hazretleri: Ey Cebrail
Muhammed’e git ve ona söyle ki: Biz seni ümmetin hususunda razı edeceğiz, asla
kederlendirmeyeceğiz. (Müslim Ktb. Stt. Terc. 12/407)
EZKÂRIMIZ:
“ Bismillâhirrahmânirrahîm..”
“ Radîtu billâhi rabben ve bi’l islami dinen ve bimuhammedin
sallâllahû aleyhi ve selleme nebiyyen..”
" Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm
"
“ Ve bihî nestaîn “
“ El hamdü lillahi rabbil âlemin. Vessalatü vesselâmü Ala
Resûlina Muhammedin ve alâ âlihi vesahbihi ecmain.. ”
“ Allahümme inneke afüvvün tuhibbü'l-afve fa'fu annî “ ( 3
Defa)
“ Estağfirullâh “ ( 100 defa hafif sesli )
“ Estağfirullâh “ ( 70 defa kalbimizden sessiz )
“ Bismillâhirrahmânirrahîm “
“ Allâhu lâ ilâhe illâ huve, lehul esmâul husnâ… “
“Allâhü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyum..” ( 11 defa )
“ YÂ ĞAFÛR “ ( 100
defa hafif sesli )
“ YÂ ĞAFÛR “ ( 100 defa kalbimizden sessiz)
“
Bismillâhirrahmânirrahîm “
“ Rabbenâ lâ tuziğ kulûbenâ ba’de iz hedeytenâ veheb lenâ
min ledunke rahmeh, inneke entel Vehhâb..”
“ Rabbenâ âtina
fid'dünyâ haseneten ve fil'âhirati haseneten ve kınâ azâbennâr. Birahmetike yâ
Erhamerrahimîn..”
“ Rabbenâğfirlî ve li-vâlideyye ve lil-Mü'minine yevme
yekûmü'l hisâb..”
“ Allahumme innî eûzu bike min munkerâti’l-ahlâki ve’l-a’mâli
ve’l-ehvâ.” ( 3 Defa )
“ Allahumme ente rabbi lâ ilâhe illâ ente halakteni ve ene
abduke ve ene alâ ahdike ve va’dike ma isteda’tu, eûzu bike min şerri ma
sana’tu ebûu leke bini’metike aleyye ve ebûu bi zenbi fağfirli innehû lâ
yağfezzunûbe illâ ente..” ( 3 Defa )
“Allahümme Salli Ala
Seyyidina Muhammedin Salaten Tehullü Biha Uktedi Ve Tüferricü Biha Kürbeti Ve
Takdıy Biha Haceti Ve Ala Alihi Ve Sahbihi Ve Sellim”
“ Subhâne rabbike rabbil izzeti ammâ yesifûn Ve selâmun alâl murselîn Vel hamdu lillâhi
rabbil âlemin ”
El Fâtiha / Allah
Kabul Etsin