31 Ekim 2017 Salı

ESMA'ÜL HÜSNA DERSİ - EL-BEDİ'- EZKÂR No:185


“ Es-Selâmü aleyküm ve rahmetu’l-lâh ”

“ Eûzübillâhimineşşeytânirracîm Bismillâhirrahmânirrahîm “

“ Lâ ilâhe illallahu vahdehû lâ şerike leh. Lehul mulku ve lehul hamdu yuhyî ve yumît. Vehuve Hayyun lâyemut, biyedihil hayr ve huve alâ kulli şey’in kadîr..”

“ Sübhânellâhi velhamdü lillâhi velâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil-azîm. ”

“Allâhümme sâlli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammed. Salâten tuncînâ bihâ min cemîil ahvâli ve'l-âfât. Ve takdîlenâ bihâ cemiâ'l-hâcât. Ve tutahhirunâ bihâ min cemî'ıs-seyyiât. Ve terfeunâ bihâ indeke â’led-deracât. Ve tübelliğunâ bihâ aksa'l-gâyât. Min cemî'il-hayrâti fi'l-hâyâti ve ba’de'l-memât. Âmin yâ mücib'ed-deavât, ve'l-hamdü lillâhi rabb'il-âlemin..”

“ Radîtu billâhi rabben ve bi’l islami dinen ve bimuhammedin sallâllahû aleyhi ve selleme nebiyyen..”

“ Ya Mukallibel kulub..Sebbit kalbi ala dinik..”

“ 3 İhlas 1 Fâtiha Okuyoruz Ve Peygamber Efendimiz A.S.M’ın.. Tüm Peygamberlerin.. Ehl-i Beyt-i Nebevî ve Ezvac-ı Tahirat’ın.. Çâr-ı Yâr-ı Güzîn’in Ve Sair Sahabe-i Kiramın.. Hassaten Bedir Ashabı, Uhud Ashabı, Suffa Ashabı, Rıdvan Ashabı (Radıyallahu Anhüm), Üstadımız Bediüzzaman R.A.. Gavs-ı Âzam Abdülkâdir Geylânî K.S. Hazretlerinin Ve ila cem’i ervahi-l evliya, ves-Sıddikin, veş-Şüheda, ves-Salihin, vel-Arifin, vel-Aşikin.. Bütün Kur’an ve Nur Talebeleri’nin Ruhlarına Hediye Ediyoruz…

 ……………………

“ Ayet-el Kürsi..”

“ Amenerrasulü..”

“ İhlâs Sûresi..”  ( 3 defa )

“ Felâk Sûresi..” ( 3 defa )

“ Nâs Sûresi.. ”  ( 3 defa )

“ Bismillâhillezî lâ yedurru me’asmihî şey’ün fil-ardi ve lâ fis-semâ’i ve hüves-semî-ul-alim…(3 Defa) “

“ Hasbiyallâhü lâ ilahe illâ hüve aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabbül arş-il-aziym… “ ( 3 Defa )

………………….

“ BU GECE SAAT 22.30 İLE 23.30 ARASI ESMA’ÜL HÜSNA DERSİ VE EZKARIMIZ “

DERSİMİZ:

95: EL-BEDİ’

ANLAMI: Eşi ve benzeri olmayan, tüm yarattıklarını örneksiz, alamet-i farikalı, hikmetli ve sanatlı yaratan…

“(Allah), gökleri ve yeri yoktan (örneksiz) yaratandır. O, bir işin olmasını murat etti mi, ona yalnız ‘ol’ der, o da oluverir.” (Bakara Sûresi/117)

"Yarattığı her şeyi güzel yaratan ve insanı yaratmaya bir çamurdan başlayan O'dur." (Secde sûresi / 7)

BU İSİM İLE GENEL ANLAMDAKİ BAĞIMIZ:

İnsan bu isme yaratılışı itibariyle fert fert mazhardır. Parmak ucundan saçının teline kadar kendine mahsus ölçüler ve benzemezlik içinde vücuda getirilmiştir. Ve insan mahiyetine derc edilen özellikleri yerli yerinde kullanması manevi terakkisine bağlı gelişimi, onu emsalinden ayırarak bir farklılık ile mümtaz bir hasiyete sahip kılar. Bu seçkin konumlanma bu ismin tecellisine bağlıdır.

BU İSMİN HAKİKATİNE DAİR;

Allah C.C zatında, sıfatlarında eşsiz ve emsalsizdir. Kimseye benzemez ve hiçbir şey ile iktibas edilemez. Ve meydana getirdiği şeyleri bu sıfatıyla örneksiz ve bedi bir şekilde yaratır.

"O, yaratan, var eden, varlıklara şekil veren Allah'tır. En güzel isimler O'nundur..." (Haşr sûresi / 24)

“Göklerin ve yerin örneksiz yaratıcısı O'dur. Eşi olması mümkün değilken O'nun çocuğu nasıl düşünülebilir. O, herşeyi yaratmıştır ve herşeyi bilendir…”( En’am / 101)

Dolayısıyla Allah’ın sanat eserlerine bakarak O’nun eşsiz oluşunu ve yaratışındaki eşsizliğini tefekkür edebiliriz. Mevcudat kadar geniş bu tablodan marifet nurları alabiliriz…..

……….Malûmdur ki, her şeyin hüsnü kendine göredir; hem binler tarzda bulunur ve nevilerin ihtilafı gibi güzellikleri de ayrı ayrıdır. Meselâ, gözle hissedilen bir güzellik, kulakla hissedilen bir hüsün bir olmaması ve akılla fehmedilen bir hüsn-ü aklî, ağızla zevk edilen bir hüsn-ü taam bir olmadığı gibi; kalb, ruh ve sair zâhirî ve bâtınî duyguların istihsan ettikleri ve güzel hissettikleri güzellikler, onların ihtilâfı gibi muhteliftir. Meselâ, imanın güzelliği ve hakikatın güzelliği ve nurun hüsnü ve çiçeğin hüsnü ve ruhun cemâli ve suretin cemâli ve şefkatin güzelliği ve adaletin güzelliği ve merhametin hüsnü ve hikmetin hüsnü ayrı ayrı oldukları gibi; Cemîl-i Zülcelâlin nihayet derecede güzel olan Esmâ-i Hüsnâsının güzellikleri dahi ayrı ayrı olduğundan, mevcudatta bulunan hüsünler ayrı ayrı düşmüş……….. Şuâlar Dördüncü Şuâ/Altıncı Mertebe-i Nuriyeyi Hasbiye Okunması tavsiye edilir.

….

Bak kitab-ı kâinatın safha-i renginine,

Hâme-i zerrîn-i kudret, gör, ne tasvir eylemiş.

Kalmamış bir nokta-i muzlim çeşm-i dil erbâbına,

Sanki âyâtın Hüdâ nur ile tahrir eylemiş.

Bak, ne mu’ciz-i hikmet, iz’an-rübâ-yı kâinat,

Bak, ne âli bir temâşâdır feza-yı kâinat.

Dinle de yıldızları, şu hutbe-i şirinine,

Nâme-i nurîn-i hikmet bak ne takrir eylemiş….Sözler


BU ESMA-İ İLAHİYEDEN İYİ HUYLAR, ULVİ HİSLER, DOĞRU FİKİR VE GÜZEL DÜŞÜNCELER İLE YÜKSEK AHLÂK EDİNME;

İnsanın yaratılışından beklenen özelliği, kendine has niteliği ile seçkin davranışları, Doğru işlerde bulunması, fayda üretmesi, ortaya bir eser, sonuç veya hizmet çıkarması, doğru ve güzel olamayan davranışlardan kaçınması, istinat ve istimdat noktalarını kaybetmemesi, Allah’tan C.C gafil olmaması bu ismin nurundan istifadesinin ziyade olduğunu anlamına gelir.

……….Esmâ-i Hüsnânın her birisinin kendine mahsus öyle kudsî bir cemâli var ki, birtek cilvesi koca bir âlemi ve hadsiz bir nevi güzelleştiriyor.

Birtek çiçekte bir ismin cilve-i cemâlini gördüğün gibi, bahar dahi bir çiçektir. Ve Cennet dahi görülmedik bir çiçektir. Baharın tamamına bakabilirsen ve Cenneti iman gözüyle görebilirsen bak, gör, cemâl-i sermedînin derece-i haşmetini anla. O güzelliğe karşı iman güzelliğiyle ve ubudiyet cemâliyle mukabele etsen çok güzel bir mahlûk olursun….Şualar

EZKÂRIMIZ:

“ Bismillâhirrahmânirrahim..”

“ Allâhümme einnî alâ zikrike ve şükrike ve hüsni İbâdetik ”

“ Allahumme ecirnâ mine’n-nâr..” ( 7 defa hafif sesli )

“ Estağfirullah ” ( 70 defa )

“ Bismillâhirrahmânirrahîm “

“ Allâhu lâ ilâhe illâ huve, lehul esmâul husnâ… “

“ YÂ BEDİ’ “ ( 70 defa hafif sesli )

….

“ Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin tıbbi’l-ku­lû­­bi ve devâihâ ve âfiyeti’l-ebdâni ve şifâihâ ve nûri’l-eb­sâri ve ziyâihâ ve alâ âlihî ve sahbihî ve sellim.” ( 7 defa)



El Fâtiha  / Allah Kabul Etsin





.

30 Ekim 2017 Pazartesi

ESMA'ÜL HÜSNA DERSİ - EL-HÂDÎ - EZKÂR No:184

“ Es-Selâmü aleyküm ve rahmetu’l-lâh ”

“ Eûzübillâhimineşşeytânirracîm Bismillâhirrahmânirrahîm “

“ Lâ ilâhe illallahu vahdehû lâ şerike leh. Lehul mulku ve lehul hamdu yuhyî ve yumît. Vehuve Hayyun lâyemut, biyedihil hayr ve huve alâ kulli şey’in kadîr..”

“ Sübhânellâhi velhamdü lillâhi velâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil-azîm. ”

“Allâhümme sâlli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammed. Salâten tuncînâ bihâ min cemîil ahvâli ve'l-âfât. Ve takdîlenâ bihâ cemiâ'l-hâcât. Ve tutahhirunâ bihâ min cemî'ıs-seyyiât. Ve terfeunâ bihâ indeke â’led-deracât. Ve tübelliğunâ bihâ aksa'l-gâyât. Min cemî'il-hayrâti fi'l-hâyâti ve ba’de'l-memât. Âmin yâ mücib'ed-deavât, ve'l-hamdü lillâhi rabb'il-âlemin..”

“ Radîtu billâhi rabben ve bi’l islami dinen ve bimuhammedin sallâllahû aleyhi ve selleme nebiyyen..”

“ Ya Mukallibel kulub..Sebbit kalbi ala dinik..”

“ 3 İhlas 1 Fâtiha Okuyoruz Ve Peygamber Efendimiz A.S.M’ın.. Tüm Peygamberlerin.. Ehl-i Beyt-i Nebevî ve Ezvac-ı Tahirat’ın.. Çâr-ı Yâr-ı Güzîn’in Ve Sair Sahabe-i Kiramın.. Hassaten Bedir Ashabı, Uhud Ashabı, Suffa Ashabı, Rıdvan Ashabı (Radıyallahu Anhüm), Üstadımız Bediüzzaman R.A.. Gavs-ı Âzam Abdülkâdir Geylânî K.S. Hazretlerinin Ve ila cem’i ervahi-l evliya, ves-Sıddikin, veş-Şüheda, ves-Salihin, vel-Arifin, vel-Aşikin.. Bütün Kur’an ve Nur Talebeleri’nin Ruhlarına Hediye Ediyoruz…

 ……………………

“ Ayet-el Kürsi..”

“ Amenerrasulü..”

“ İhlâs Sûresi..”  ( 3 defa )

“ Felâk Sûresi..” ( 3 defa )

“ Nâs Sûresi.. ”  ( 3 defa )

“ Bismillâhillezî lâ yedurru me’asmihî şey’ün fil-ardi ve lâ fis-semâ’i ve hüves-semî-ul-alim…(3 Defa) “

“ Hasbiyallâhü lâ ilahe illâ hüve aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabbül arş-il-aziym… “ ( 3 Defa )

………………….

“ BU GECE SAAT 22.30 İLE 23.30 ARASI ESMA’ÜL HÜSNA DERSİ VE EZKARIMIZ “

DERSİMİZ:

94: EL-HÂDÎ ( çok geniş olan bu konuya çok kısa atıflarla değineceğiz)

ANLAMI: Kullarına ulûhiyet, rububiyet, kudret, ilim, hikmet, hâkimiyet gibi sıfatların bütününde, varlığının delilleri ve marifetinin şuaları ile bilinmek marziyatına, bilmek yolunu açıp gösteren, akıl ve kalplerinde doğru ve yanlışı ayırtıp, hayra hidayete sevk edendir…        

“Şüphesiz, Allah, iman edenleri dosdoğru bir yola yöneltir.” (Hac Sûresi/54)

"Rabbinin yüce adını tesbih et. Yaratıp düzene koyan O'dur. Takdir edip hidayeti gösteren O'dur." (Â'lâ sûresi 1-3)

BU İSİM İLE GENEL ANLAMDAKİ BAĞIMIZ:

………..Hidayette saadet-i dareyn vardır. Hidayetin neticesi, nefs-i hidayettir. Hidayetin semeresi, ayn-ı hidayettir. Zira, hidayet haddizatında büyük bir nimettir ve vicdanî bir lezzettir ve ruhun cennetidir. Nasıl ki dalâlet ruhun cehennemidir; öyle de, “Ve bi’l-âhireti” (Ve âhirete iman) âhiretin felah ve saadetini intaç eder…İşaratü’l-İ’câz

Eğer hidâyet-i İlâhiye yetişse, İmân kalbine girse, nefsin firavuniyeti kırılsa, kitâbullahı dinlese, o vâkıada ikinci halime benzeyecek. O vakit, birden, kâinat bir gündüz rengini alır, nur-u İlâhî ile dolar; âlem, “Allah göklerin ve yerin nurudur.” (Nur Sûresi: 35.) âyetini okur. Sözler

"Hem meselâ, dalâletin gayet müthiş mânevî elemini hisseden bir adama iman ile hidayet ihsan etmek, eğer tevhid nazarıyla bakılsa, birden, o cüz’î ve fâni ve âciz adam, bütün kâinatın Hâlıkı ve Sultanı olan Mâbudunun muhatap bir abdi olmak ve o iman vasıtasıyla bir saadet-i ebediyeyi ve şahane ve çok geniş ve şâşaalı bir mülk-ü bâki ve bâki bir dünyayı ihsan etmek; ve onun gibi bütün mü’minleri dahi derecelerine göre o lûtfa mazhar etmek olan bu ihsan-ı ekber yüzünde ve simasında bir Zât-ı Kerîm ve Muhsinin öyle bir hüsn-ü ezelîsi ve öyle bir cemâl-i lâyezâlîsi görünür ki, böyle bir lem’asıyla bütün ehl-i imanı kendine dost ve has kısmını da âşık yapıyor."…Şualar

Evet,İnsanı hidayet ile dünyevi ve uhrevi nimetlere mazhar eden bu ismin tecellisidir….

BU İSMİN HAKİKATİNE DAİR;

“En büyük hidayet, hicabın kaldırılmasıyla hakkı hak, bâtılı bâtıl göstermektir.” (İşârât-ül İ’caz)

“Allah zalimler topluluğunu hidayete eriştirmez.” (Bakara, 2/258)

“Allah kâfirler topluluğunu hidayete eriştirmez.” (Bakara, 2/264)

“Allah fâsıklar topluluğunu hidayete eriştirmez.” (Tevbe, 9/24)

“Doğrusu sen sevdiğine hidayet veremezsin. Fakat Allah kimi dilerse ona hidayet verir. Ve hidayete erecekleri en iyi O bilir.” (Kasas, 28/56)

Evet, Allah C.C şuur sahibi mahlûkatına kendisini bilecek ve bulacak istidadı ve cihazatı vermiştir. Kendisine giden yolu hadsiz deliller ile nurlandırmış ve talep edilmesi gereğini makul kılmıştır. En büyük nimeti olarak hidayeti tesis etmiştir. Çünkü gerçek kazanım, bilmek ve sevmek bu ismin tecellisi iledir.

…… Hidayet haddizatında büyük bir nimettir ve vicdanî bir lezzettir ve ruhun cennetidir…. İşaratü’l-İ’câz

“ Musa,Rabbimiz, her şeye bir fıtrat verip, (o yaratılışın gereğini yerine getirmeyi) o şeye hidayet edendir (öğretendir)..dedi (Tâ-Hâ Suresi, 20:50)

BU ESMA-İ İLAHİYEDEN İYİ HUYLAR, ULVİ HİSLER, DOĞRU FİKİR VE GÜZEL DÜŞÜNCELER İLE YÜKSEK AHLÂK EDİNME;

Öncelikle hidayete mazhar olma nimetine şükür içinde olmak önemlidir. Hidayet nurunu örten gafleti hallerden uzak durmak bu vicdani lezzeti kaybetmemek gereklidir.

"... Fakat, bu fırtınalı zamanın hissi iptal eden ve beşerin nazarını âfâka dağıtan ve boğan cereyanlar, iptal-i his nev’inden bir sersemlik vermiş ki, ehl-i dalâlet mânevî azabını muvakkaten tam hissedemiyor; ehl-i hidâyete dahi gaflet basıyor, hakikî lezzetini tam takdir edemiyor… | Hutbe-i Şamiye

“Onlar dünya hayatını seve seve âhirete tercih ederler.” İbrahim Sûresi, 14:3..âyetinin sırr-ı işarîsiyle, âhireti bildikleri ve iman ettikleri halde dünyayı âhirete severek tercih etmek ve kırılacak şişeyi bâki bir elmasa bilerek rıza ve sevinçle tercih etmek ve âkıbeti görmeyen kör hissiyatın hükmüyle, hazır bir dirhem zehirli lezzeti, ileride bir batman sâfi lezzete tercih etmek, bu zamanın dehşetli bir marazı, bir musibetidir. O musibet sırrıyla, hakikî mü’minler dahi bazan ehl-i dalâlete taraftar olmak gibi dehşetli hatâda bulunuyorlar. Cenâb-ı Hak, ehl-i imanı ve Risale-i Nur şakirtlerini bu musibetlerin şerrinden muhafaza eylesin. Âmin.

Kastamonu Lâhikası/Said Nursî R.A

Ve başkalarının hidayeti için çalışmak çok mühim bir vazifedir…

"Bu zamanda en büyük bir ihsan, bir vazife, imanını kurtarmaktır, başkaların imanına kuvvet verecek bir surette çalışmaktır."…Emirdağ Lahikası

"(Ey Resûlüm!) Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle çağır! Ve onlarla en güzel şekilde mücadele et. Şüphesiz Rabbin kendi yolundan sapanları en iyi bilendir ve O, hidayete kavuşanları da en iyi bilendir." Nahl sûresi /125

……………….Evet, İman nimetinden dolayı Allah’a hamd olsun…Şualar

EZKÂRIMIZ:

“ Bismillâhirrahmânirrahim..”

“ Allâhümme einnî alâ zikrike ve şükrike ve hüsni İbâdetik ”

“ Allahumme ecirnâ mine’n-nâr..” ( 7 defa hafif sesli )

“ Estağfirullah ” ( 25 defa )

“ Bismillâhirrahmânirrahîm “

“ Allâhu lâ ilâhe illâ huve, lehul esmâul husnâ… “

“ YÂ HÂDÎ “ ( 21 defa hafif sesli )

….

“Allâhümme innî es’elüke b-ismike’l-a’zami’l-mektûbi min nuri vechike’l-alâ’l-müebbedi’d-dâimi’l-bâkî’l-mu­halledi fî kalbi nebiyyike ve resûlike Muhammedin (sa­llâllâhü aleyhi ve selem) ve es’elüke b-ismikel-’azamı’l-vahidi bivahdeti’l-ahadi’l-müteâli an vahdeti’l-kemmi ve’l-adedi’l-mukaddesi an külli ahadin. Ve bihakkı Bismillâhi’r -rahmâni’r-rahîm Kul hüvellâhü ehad . Allâhüs-samed . Lem yelid ve lem yûled . Velem yekün lehû küfüven ehad . En tüsalliye ‘alâ seyyidina Muhammedin (sallâllâhu aleyhi ve sellem) sırrı hayati’l-vucûdi ve sebebi’l-a’zami li-külli mevcûdin. Salâten tüsebbitü fi kalbi’l-îmâne ve tuhaffizunî’l-Kur’âne ve tüfehhimünî minhü’l-âyâti ve tüftehü lî bihâ nura’l-cennati ve nuranneîmi ve nuran­nazari ilâ vechike’l-Kerîm ve ‘alâ alihi ve sahbîhi ve sellim…



El Fâtiha  / Allah Kabul Etsin

29 Ekim 2017 Pazar

ESMA'ÜL HÜSNA DERSİ - EN-NUR - EZKÂR No:183


“ Es-Selâmü aleyküm ve rahmetu’l-lâh ”

“ Eûzübillâhimineşşeytânirracîm Bismillâhirrahmânirrahîm “

“ Lâ ilâhe illallahu vahdehû lâ şerike leh. Lehul mulku ve lehul hamdu yuhyî ve yumît. Vehuve Hayyun lâyemut, biyedihil hayr ve huve alâ kulli şey’in kadîr..”

“ Sübhânellâhi velhamdü lillâhi velâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil-azîm. ”

“Allâhümme sâlli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammed. Salâten tuncînâ bihâ min cemîil ahvâli ve'l-âfât. Ve takdîlenâ bihâ cemiâ'l-hâcât. Ve tutahhirunâ bihâ min cemî'ıs-seyyiât. Ve terfeunâ bihâ indeke â’led-deracât. Ve tübelliğunâ bihâ aksa'l-gâyât. Min cemî'il-hayrâti fi'l-hâyâti ve ba’de'l-memât. Âmin yâ mücib'ed-deavât, ve'l-hamdü lillâhi rabb'il-âlemin..”

“ Radîtu billâhi rabben ve bi’l islami dinen ve bimuhammedin sallâllahû aleyhi ve selleme nebiyyen..”

“ Ya Mukallibel kulub..Sebbit kalbi ala dinik..”

“ 3 İhlas 1 Fâtiha Okuyoruz Ve Peygamber Efendimiz A.S.M’ın.. Tüm Peygamberlerin.. Ehl-i Beyt-i Nebevî ve Ezvac-ı Tahirat’ın.. Çâr-ı Yâr-ı Güzîn’in Ve Sair Sahabe-i Kiramın.. Hassaten Bedir Ashabı, Uhud Ashabı, Suffa Ashabı, Rıdvan Ashabı (Radıyallahu Anhüm), Üstadımız Bediüzzaman R.A.. Gavs-ı Âzam Abdülkâdir Geylânî K.S. Hazretlerinin Ve ila cem’i ervahi-l evliya, ves-Sıddikin, veş-Şüheda, ves-Salihin, vel-Arifin, vel-Aşikin.. Bütün Kur’an ve Nur Talebeleri’nin Ruhlarına Hediye Ediyoruz…

 ……………………

“ Ayet-el Kürsi..”

“ Amenerrasulü..”

“ İhlâs Sûresi..”  ( 3 defa )

“ Felâk Sûresi..” ( 3 defa )

“ Nâs Sûresi.. ”  ( 3 defa )

“ Bismillâhillezî lâ yedurru me’asmihî şey’ün fil-ardi ve lâ fis-semâ’i ve hüves-semî-ul-alim…(3 Defa) “

“ Hasbiyallâhü lâ ilahe illâ hüve aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabbül arş-il-aziym… “ ( 3 Defa )

………………….

“ BU GECE SAAT 22.30 İLE 23.30 ARASI ESMA’ÜL HÜSNA DERSİ VE EZKARIMIZ “

DERSİMİZ:

93: EN-NÛR ( çok geniş olan bu konuya çok kısa atıflarla değineceğiz)

ANLAMI: Hem zatı nur olan ve mazhar olanları nurlandırandır. Yıldızları, gezegenleri, zerre ve küreleri nurlandırdığı gibi, hidayeti, ihsan ettiği iman nur olan, aklı tenvir eden, kalbe, ruha nuruyla tecelli eden...

BU İSİM İLE GENEL ANLAMDAKİ BAĞIMIZ:

İnsan tüm varlığı ile ve hayat dahi tüm herşeyi ile bu ismin maddi ve manevi medet alır. Her şey bu ismin tecellisi ile görünür, zahir olur. Ve yine bu nurun şiddeti ile gizlenir. Manevi ve ruhani hayat bu tecelli ile hayatlanır nurlanır….

…………... Öyleyse, iman, Şems-i Ezeliden vicdan-ı beşere ihsan edilen bir nur ve bir şuadır ki, vicdanın içyüzünü tamamıyla ışıklandırır. Ve bu sayede, bütün kainatla bir ünsiyet, bir emniyet peyda olur ve her şeyle kesb-i muarefe eder. Ve insanın kalbinde öyle bir kuvve-i maneviye husule gelir ki, insan, o kuvvetle her musibete, her hadiseye karşı mukavemet edebilir. Ve öyle bir vüs’at ve genişlik verir ki, insan o vüs’atle geçmiş ve gelecek zamanları yutabilir.

Ve keza, iman, Şems-i Ezeliden ihsan edilmiş bir nur olduğu gibi, saadet-i ebediyeden de bir parıltıdır. Ve o parıltıyla, vicdanında bulunan bütün emel ve istidatlarının tohumları bir şecere-i tuba gibi neşvünemaya başlar, ebed memleketine doğru hareket eder, gider………….İşarat-ül İ’caz

BU İSMİN HAKİKATİNE DAİR;

"Allah, göklerin ve yerin nurudur (aydınlatıcısıdır). O'nun nurunun temsili, içinde lamba bulunan bir kandil gibidir. O lamba bir billur içindedir; o billur da sanki inciye benzer bir yıldız gibidir ki, doğuya da batıya da nisbet edilemeyen mübarek bir ağaçtan çıkan yağdan tutuşturulur. (Bu öyle bir ağaç ki) yağı, neredeyse, kendisine ateş değmese bile ışık verir. (Bu ışık) nur üstüne nurdur. Allah dilediği kimseyi (dileyeni de) nuruna eriştirir. Allah insanlara (işte böyle) misaller verir; Allah her şeyi çok iyi bilendir." Nûr sûresi / 35

Ey nurların nuru,

Ey nurları nurlandıran,

Ey nurlara suret ve şekil veren,

Ey nurları yaratan,

Ey nurları takdir eden,

Ey nurları idare eden,

Ey bütün nurlardan evvel olan nur,

Ey bütün nurlardan sonra da var olan nur,

Ey bütün nurların üstünde olan nur,

Ey hiçbir nurun kendisine benzemediği nur… Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin,

Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. ………Çevşen

BU ESMA-İ İLAHİYEDEN İYİ HUYLAR, ULVİ HİSLER, DOĞRU FİKİR VE GÜZEL DÜŞÜNCELER İLE YÜKSEK AHLÂK EDİNME;

"Ey inananlar! Allah'tan korkun, O'nun Resûlü'ne inanın ki size rahmetinden iki pay versin, sizin için ışığında yürüyeceğiniz bir nur yaratsın ve sizi bağışlasın. Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir." Hadîd sûresi /28

“ Allah'ım, kalbime nur; kabrime nur ver. Önüme nur; arkama nur ver. Allah'ım, sağıma nur; soluma nur ver. Allah'ım, üstüme nur; altıma nur ver. Allah'ım, kulağıma nur; gözüme nur ver. Allah'ım, saçıma nur, derime nur, etime nur, kanıma nur, kemiğime nur ver...

Allah'ım, nurumu büyüt, söylediklerimin hepsine bedel olan, söylenmeyenleri de kuşatacak bir nur daha ver…” Hz. Muhammed A.S.M

“İmân, nasıl ki bir nurdur, insanı ışıklandırıyor, üstünde yazılan bütün mektubât-ı Samedâniye’yi okutturuyor...” Sözler

Evet, insan karanlıktan aydınlığa, zulmetten nura bu ismin tecellisi ile çıkar. Zarar ve menfaat bu ismin tecellisi ile ayrıştırılır. Vicdan bu ismin tecellisi ile ışıklanır. İnsanın hakikati bu nur ile ortaya çıkar. İnsanın manevi ihtiyaçları bu nurun tecellisi ile giderilir ..ve Marifetullaha yolculuk  bu ismin nuru ile olur ve hakeza…………….Risale-i Nur tümüyle bu ismin nuruna hikmet ve rahmetle mazhar olmuş ve ondan aldığı nuru aksettirmektedir. Rabbimizi nurumuzu arttırsın..Âmin

EZKÂRIMIZ:

“ Bismillâhirrahmânirrahim..”

“ Allâhümme einnî alâ zikrike ve şükrike ve hüsni İbâdetik ”

“ Allahumme ecirnâ mine’n-nâr..” ( 7 defa hafif sesli )

“ Estağfirullah ” (25 defa )

“ Bismillâhirrahmânirrahîm “

“ Allâhu lâ ilâhe illâ huve, lehul esmâul husnâ… “

“YÂ NÛR “ (100 defa hafif sesli )

….

………..Ve risalet-i Muhammediye (a.s.m.), şuur-u kâinatın şuurudur ve nurudur. Ve vahy-i Kur’ân dahi, hayattar hakaikinin şehadetiyle, hayat-ı kâinatın ruhudur ve şuur-u kâinatın aklıdır.

Evet, evet, evet! Eğer kâinattan risalet-i Muhammediyenin (a.s.m.) nuru çıksa, gitse, kâinat vefat edecek. Eğer Kur’ân gitse, kâinat divane olacak ve küre-i arz kafasını, aklını kaybedecek, belki şuursuz kalmış olan başını bir seyyareye çarpacak, bir kıyameti koparacak……..Otuzuncu Lem'a | Beşinci Nükte

………..Allahümme salli ve sellim ve barik ala seyyidina Muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammedin bi adedi ilmike… Âmîn



El Fâtiha  / Allah Kabul Etsin





.