3 Kasım 2017 Cuma

ESMA'ÜL HÜSNA DERSİ - ER REŞİD - EZKÂR No:188


“ Es-Selâmü aleyküm ve rahmetu’l-lâh ”

“ Eûzübillâhimineşşeytânirracîm Bismillâhirrahmânirrahîm “

“ Lâ ilâhe illallahu vahdehû lâ şerike leh. Lehul mulku ve lehul hamdu yuhyî ve yumît. Vehuve Hayyun lâyemut, biyedihil hayr ve huve alâ kulli şey’in kadîr..”

“ Sübhânellâhi velhamdü lillâhi velâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil-azîm. ”

“Allâhümme sâlli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammed. Salâten tuncînâ bihâ min cemîil ahvâli ve'l-âfât. Ve takdîlenâ bihâ cemiâ'l-hâcât. Ve tutahhirunâ bihâ min cemî'ıs-seyyiât. Ve terfeunâ bihâ indeke â’led-deracât. Ve tübelliğunâ bihâ aksa'l-gâyât. Min cemî'il-hayrâti fi'l-hâyâti ve ba’de'l-memât. Âmin yâ mücib'ed-deavât, ve'l-hamdü lillâhi rabb'il-âlemin..”

“ Radîtu billâhi rabben ve bi’l islami dinen ve bimuhammedin sallâllahû aleyhi ve selleme nebiyyen..”

“ Ya Mukallibel kulub..Sebbit kalbi ala dinik..”

“ 3 İhlas 1 Fâtiha Okuyoruz Ve Peygamber Efendimiz A.S.M’ın.. Tüm Peygamberlerin.. Ehl-i Beyt-i Nebevî ve Ezvac-ı Tahirat’ın.. Çâr-ı Yâr-ı Güzîn’in Ve Sair Sahabe-i Kiramın.. Hassaten Bedir Ashabı, Uhud Ashabı, Suffa Ashabı, Rıdvan Ashabı (Radıyallahu Anhüm), Üstadımız Bediüzzaman R.A.. Gavs-ı Âzam Abdülkâdir Geylânî K.S. Hazretlerinin Ve ila cem’i ervahi-l evliya, ves-Sıddikin, veş-Şüheda, ves-Salihin, vel-Arifin, vel-Aşikin.. Bütün Kur’an ve Nur Talebeleri’nin Ruhlarına Hediye Ediyoruz…

 ……………………

“ Ayet-el Kürsi..”

“ Amenerrasulü..”

“ İhlâs Sûresi..”  ( 3 defa )

“ Felâk Sûresi..” ( 3 defa )

“ Nâs Sûresi.. ”  ( 3 defa )

“ Bismillâhillezî lâ yedurru me’asmihî şey’ün fil-ardi ve lâ fis-semâ’i ve hüves-semî-ul-alim…(3 Defa) “

“ Hasbiyallâhü lâ ilahe illâ hüve aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabbül arş-il-aziym… “ ( 3 Defa )

………………….

“ BU GECE SAAT 22.30 İLE 23.30 ARASI ESMA’ÜL HÜSNA DERSİ VE EZKARIMIZ “

DERSİMİZ:

98: ER-REŞÎD

ANLAMI: Var ettiklerini, halk ediş gayesi istikametindeki sonuca ulaştıran, işlerinde kimseye hiçbir şekilde ihtiyacı olmayan, ilmi ve kudreti herşeyi yeten, inayetiyle ibadına doğru yolu gösteren, hayra sevk eden, kullarını irşad edendir…

"...Allah kime hidayet ederse, işte o, hakka ulaşmıştır; kimi de hidayetten mahrum ederse, artık ona doğru yolu gösterecek bir dost bulamazsın." (Kehf sûresi / 17)

BU İSİM İLE GENEL ANLAMDAKİ BAĞIMIZ:

İnsan kendi hayatına baksa bu ismin tecellisine ne kadar çok mahzar olduğunu müşahede eder. Geçmişte böyle olduğu gibi gelecekte de bu ismin inayetli tecellisine ne kadar muhtaç olduğunu idrak eder.

BU İSMİN HAKİKATİNE DAİR;

Allah tüm yarattıklarını gayeyi hilkatine doğru sevk edip ulaştırandır.

Tüm yaratma mertebelerinde onun uğradığı menzillerde ona refakat eden odur.

Manevi ve uhrevi hayatının ihtiyaçlarına onu sevk eden inayetin sahibi odur. Yolunu aydınlatan, aklını tenvir edip, onu irşad eden, rüşte erdiren O’dur.

“Biz insana ana ve babasına iyilik yapmayı tavsiye ettik. Anası onu zahmetle karnında taşıdı ve zahmetle doğurdu. Onun ana karnında taşınması ile sütten kesilme süresi otuz aydır. Nihayet insan olgunluk çağına ulaşıp, kırk yaşına geldiğinde der ki: «Ey Rabbim! Bana ve ana babama ihsan ettiğin nimetlerine şükretmemi ve senin hoşnut olacağın salih amel işlememi ilham et. Benim neslimden gelenleri de salih kimseler kıl. Doğrusu ben tevbe edip sana yöneldim. Ve ben gerçekten müslümanlardanım.” (Ahkâf sûresi / 15)

“And olsun ki biz daha önce İbrahim'e de rüşdünü vermiştik (akla uygun olanı göstermiştik). Biz onu biliyorduk…” Enbiya/51

BU ESMA-İ İLAHİYEDEN İYİ HUYLAR, ULVİ HİSLER, DOĞRU FİKİR VE GÜZEL DÜŞÜNCELER İLE YÜKSEK AHLÂK EDİNME;

İnsan üzerindeki ihsanı idrak etmeli ve şükründe bulunmalıdır. Ve bu nimetlere erdiren sahibinin ihsan ettiği Rüşde uygun davranmalı, tadat etmelidir…

….Hayvanat içinde beni dahi menşeim olan bir katre sudan yaratan yaratmış, mucizâne yapmış, kulağımı açıp gözümü takmış, kafama öyle bir dimağ, sineme öyle bir kalp, ağzıma öyle bir dil koymuş ki, o dimağ ve kalp ve dilde rahmetin umum hazinelerinde iddihar edilen bütün Rahmânî hediyeleri, atiyeleri tartacak, bilecek yüzer mizancıkları, ölçücükleri ve Esmâ-i Hüsnânın nihayetsiz cilvelerinin definelerini açacak, anlayacak binler âletleri yaratmış, yapmış, yazmış; kokuların, tatların, renklerin adedince târifeleri o âletlere yardımcı vermiş.

Hem kemâl-i intizamla bu kadar hassas duyguları ve hissiyatları ve gayet muntazam bu mânevî lâtifeleri ve Bâtınî hâsseleri bu cismimde derc etmekle beraber, gayet sanatlı bu cihazatı ve cevârihi ve hayat-ı insaniyece gayet lüzumlu ve mükemmel bu kadar âzâ ve âletleri bu vücudumda kemâl-i hikmetle yaratmış. Tâ ki, nimetlerinin bütün nevilerini ve umum çeşitlerini bana tattırsın ve ihsas etsin ve hadsiz tecelliyat-ı esmâsının ayrı ayrı zuhurlarını o duygular ve hissiyatla ve hassasiyetle bana bildirsin, zevk ettirsin ve bu ehemmiyetsiz görünen hakir ve fakir vücûdumu, her müminin vücudu gibi kâinata bir güzel takvim ve rûznâme ve âlem-i ekbere muhtasar bir nüsha-i enver ve şu dünyaya bir misal-i musağğar ve masnuatına bir mucize-i azhar ve nimetlerinin her nevine talip bir müşteri ve medar ve rububiyetinin kanunlarına ve icraat tellerine santral gibi bir mazhar ve hikmet ve rahmet atiyelerine ve çiçeklerine numune bahçesi gibi bir liste, bir fihriste ve hitabât-ı Sübhâniyesine anlayışlı bir muhatap yaratmış olmakla beraber, en büyük bir nimet olan vücudu, bu vücudumda büyütmek ve çoğaltmak için hayatı verdi. Ve o hayatla o nimet-i vücudum âlem-i şehadet kadar inbisat edebiliyor.

Hem insaniyeti verdi. O insaniyetle o nimet-i vücud mânevî ve maddî âlemlerde inkişaf ederek insana mahsus duygularla o geniş sofralardan istifade yolunu açtı.

Hem İslâmiyeti bana ihsan etti. O İslâmiyetle o nimet-i vücud âlem-i gayb ve şehadet kadar genişlendi.

Hem iman-ı tahkikîyi in’am etti. O imanla o nimet-i vücud, dünya ve âhireti içine aldı.

Hem o imanda mârifet ve muhabbetini verdi. Ve mârifet ve muhabbetle o nimet-i vücud içinde daire-i mümkinattan âlem-i vücuba ve daire-i esmâ-i İlâhiyeye kadar hamd-ü senâ ile istifade için ellerini uzatabilir bir mertebe ihsan etti.

Hem hususî olarak bir ilm-i Kur’anî ve hikmet-i imaniye verdi. Ve o ihsanıyla çok mahlûkat üstüne bir tefevvuk verdi…………..Üçüncü Mertebe-i Nuriyeyi Hasbiye

EZKÂRIMIZ:

“ Bismillâhirrahmânirrahim..”

“ Allâhümme einnî alâ zikrike ve şükrike ve hüsni İbâdetik ”

“ Allahumme ecirnâ mine’n-nâr..” ( 7 defa hafif sesli )

“ Estağfirullah ” (100 defa )

“ Bismillâhirrahmânirrahîm “

“ Allâhu lâ ilâhe illâ huve, lehul esmâul husnâ… “

“ YÂ REŞİD “ ( 100 defa hafif sesli)

….

" Allahümme salli ala Muhammedin ve ala âli Muhammedin hatta yebka minessalati şey'ün, verham Muhammeden ve ala ali Muhammedin hatta la yebka minerrahmeti şey’ün ve barik ala Muhammedin ve ala ali Muhammedin hatta la yebka minel bereketi şey’ün ve sellim ala Muhammedin ve ala ali Muhammedin hatta la yebka minesselami şey'ün. " …



El Fâtiha  / Allah Kabul Etsin


.