26 Mart 2018 Pazartesi

ESMA VE SIFAT-I NEBİ NOTLARI - ( ŞAH-I LEVLÂK A.S.M ) / EZKÂR No: 323

“ Es-Selâmü aleyküm ve rahmetu’l-lâh ”

“ Eûzübillâhimineşşeytânirracîm.. Bismillâhirrahmânirrahîm “

“ Ve tüb aleynâ yâ tevvâbü yâ hakîmü tevbeten nasûhan liekûne minellezîne izâ fealû fâhişeten ev zalemû enfüsehüm zekrullahe festeğferu li zünübihim vemen yeğfiruzzünûbe illallâhu …” (1 defa )

“ Estağfirullâh el azîm el kerîm ellezî lâ ilâhe illâ hüve el hayyel kayyûme ve etûbü ileyhi sübhânehu..”  ( 11 defa )

“ Sübhânellâhi velhamdü lillâhi velâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil-azîm. ”

“Lâ ilâhe illallahu vahdehû lâ şerike leh. Lehul mulku ve lehul hamdu yuhyî ve yumît. Vehuve hayyullezî lâyemut, biyedihil hayr ve huve alâ kulli şey’in kadîr.  (9 defa okunup, onuncuda) ve ileyhi’l-mesîr” ilâve edilir.”

“*Allahu Ekber*…Allâhümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ İbrahime ve alâ âli İbrahim. İnneke hamidün mecîd..”

“ Ayet-el Kürsi..” ( 1-3-7 defa isteğe göre okunabilir)

“Fahri Kâinat Ekmel-üt Tahiyyat Peygamber Efendimiz (Aleyhissalâtü Vesselâm’ın).. Tüm Peygamberlerin (Aleyhisselâm).. Hamse-i Âl-i Abâ.. Ehl-i Beyt-i Nebevî, Cihar-ı Yar-ı Güzin ve sair Sahabe-i Kiramın.. (Radıyallahu Anhüm), Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî, (Radıyallahu anh).. Gavs-ı Âzam Abdülkâdir Geylânî (Kudduse sırruhu) Hazretlerinin ervah-ı tayyibelerine.. Ahirete irtihâl eden Nur Talebelerinin (Rahmetullâhi-Aleyh) pak ruhlarına.. 3 İhlas 1 Fâtiha…
….

*Bede’tü bi bismillahi rûhî bihihtedet*
*İlâ keşfi esrârin bi bâtınihintavet*

Sırların hazinesi olan bismillah ile başlarım. Onun ile o hazineyi keşfederim.

*Ve salleytü bissânî alâ hayri halkıhî*
*Muhammedin men zâhad dalâlete velğalet*

Ardından mahlukatın en hayırlısı, dalalet ve yanlışlıkların ortadan kaldırıcısı Muhammed’e salat getiririm.
……………..

*Bi elifin ve lâmin ven nisâ ve ukûdihâ*
*Ve fî sûretil en’âmi ven nûri nüvvirat*

Elif lam ile nisa, maide, en’am ve nurlu kılınmış nur sureleri hurmetine..

*Ve elifin ve lâmin sümme râin bi sirrihâ*
*Alevtü bi nûril ismi min külli mâ cenet*

Elif lam ra sırrı ve isminin nuruyla, işlediğim her günahtan vazgeçerek yükseldim.

*Ve elifin ve lâmin sümme mîmin ve râihâ*
*İlâ mecmeıl ervâhı ver rûhı kad alet*

Elif lam mim ra ile yüce olan ruhaniler ve melekler meclisine yükseldim.

*Bi sirri havâmîmil kitâbi cemîıhâ*
*Aleyke bi fadlin nûri yâ nûru uksimet*

Kitabın (Kur’an’ın) bütün Hâ Mîm’ lerinin sırrıyla üzerime Nûr isminin fazlı aksın, ey bölümlere ayrılmış Nûr!”

*Bi amme abese ven nâziâti ve târikın*
*Ve fî vessemâi zâtil bürûci ve zülzilet*

Amme, abese, naziat, tarık, vessemai zatil buruci ve zilzal sureleri hurmetine.

*Bi hakkı tebâreke sümme nûnin ve sâilin*
*Ve fî sûretit tehmîzi veş şemsi küvvirat*

Tebareke, nun, seele sâilun, tehmiz, izeşşemsu kuvvirat sureleri hakkı için..

*Ve bizzâriyâtiz zerri ven necmi iz hevâ*
*Ve bıkterabet liyel ümûru tekarrabet*

Zariyat, necm ve kamer sureleri hürmetine işlerim bana kolaylaşsın…

“Estağfirıullahe'l Azim min külli zenbin ve etubu ileyh” (3 defa )

Elhamdülillâhillezî ce’alel Kur’ane şifaen likülli elemin ve ce’alel ediyyatelmae sürete vel evradel meşhurate sebeben likülli sekümin ve dain bihusılil maksudin..

Allahümme innî eseluke bihakki hazihil aksamil azimeti .. entu’tinî ve hüvekeza keza yâ İlâhî yâ Samedî min indike mededî ve aleyke mu’temedî yâ Nasiru yâ Mübîn .. bi hakki İyyâke na'budu ve iyyâke nestaîn.. İhdinâs sırâtel mustakîm.. Sırâtallezîne en’amte aleyhim.. minen nebiyyîne ves sıddîkîne veş şuhedâi ves sâlihîn yâ Nasiru yâ Mübîn..ağsinî ala küllihalin bi kuvvetin..kudretike yâ Rahmânü yâ Rahîm yâ Allâhu yâ Hayyu  Kayyûm.. yâ  Zel-Celâli Vel-İkram yâ muğisî yâ muîn bi rahmetike yâ Erhamerrâhimin .. Allahümme ecib da’vetî ve hassil murâdî   sahibidda’vetil bedi.. bi hürmetil Muhammedinil Mustafa Sallallahü Aleyhi alâ âlihî ve eshâbihî ecmeîn Velhamdülillahi rabbil âlemin…

*Allahu Ekber*…Allâhümme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârekte alâ İbrahime ve alâ âli İbrahim. İnneke hamidün mecîd.."

*“ESMA VE SIFAT-I NEBİ ( A.S.M ) HAKKINDA NOTLAR”*

 “ Bismillâhirrahmânirrahim..”

134 - *ŞAH-I LEVLÂK* *(A.S.M)*

Anlamı: Yaratılanların şahı, kainatın yaratılış sebebi olan Hz. Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm.

…Elbette ve herhalde insan bir dâr-ı bekàya gidecek ve bir hayat-ı bâkiyeye mazhar olacaktır. Ve insanın kıymetini ve vazifelerini ve kemâlâtını bildiren, rehber-i âzam ve insan-ı ekmel olan Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Vesselâm, insana dair beyan ettiğimiz bütün kemâlâtı ve vazifeleri en ekmel bir surette kendinde ve dininde göstermesiyle gösteriyor ki: Nasıl kâinat insan için yaratılmış ve kâinattan maksud ve müntehap insandır. Öyle de, insandan dahi en büyük maksud ve en kıymettar müntehap ve en parlak âyine-i Ehad ve Samed, elbette Ahmed-i Muhammeddir.

Ümmetinin hasenatı adedince ona ve âline salât ve selâm olsun. Ya Allah, yâ Rahmân, yâ Rahîm, yâ Ferd, yâ Hayy, yâ Kayyûm, yâ Hakem, yâ Adl, yâ Kuddûs! Furkan-ı Hakîminin hakkı için ve Habib-i Ekreminin hürmetine, Esmâ-i Hüsnânın hakkı için ve İsm-i Âzamın hürmetine Senden niyaz edip istiyoruz: Bizi nefsin ve şeytanın ve cin ve insanın şerrinden muhafaza buyur. Âmin.  Lem’alar

*BU İSMİN/SIFATIN HAKİKATİNE DAİR;*

*Bismillâhirrahmânirrahîm*,

Bu Kâinat Sahibinin tezahür-ü rububiyetine ve sermedî ulûhiyetine ve nihayetsiz ihsanatına küllî bir ubûdiyet ve tanıttırmakla mukabele eden Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm, bu kâinatta güneşin lüzumu gibi elzemdir ki, nev-i beşerin üstad-ı ekberi ve büyük peygamberi (a.s.m.) ve Fahr-i Âlem ve “levlake levlak lema halaktul eflak” (Eğer sen olmasaydın kâinatı yaratmazdım.) hitabına mazhar ve hakikat-i Muhammediyesi hem sebeb-i hilkat-i âlem, hem neticesi ve en mükemmel meyvesi olduğu gibi, bu kâinatın hakikî kemâlâtı ve sermedî bir Cemîl-i Zülcelâlin bâki âyineleri ve sıfatlarının cilveleri ve hikmetli ef’âlinin vazifedar eserleri ve çok mânidar mektupları olması ve bâki bir âlemi taşıması ve bütün zîşuurların müştak oldukları bir dâr-ı saadet ve âhireti netice vermesi gibi hakikatleri, hakikat-ı Muhammediye (a.s.m.) ve risalet-i Ahmediye ile tahakkuk ettiğinden, nasıl bu kâinat onun risaletine gayet kuvvetli ve kat’î şehadet eder; öyle de, başta âlem-i İslâm, bütün beşer ve bütün zîşuur, Cehennemden acı ve korkunç olan ademden, hiçlikten, idam-ı ebedîden, fena-yı mutlaktan kurtulmak için, daimî aşk ve şevkle her zamanda ve câmi’ mâhiyetinin bütün kuvvetleriyle, bütün istidadat lisanlarıyla bütün dualar ve ibadetler ve ricalarının dilleriyle istedikleri hayat-ı bâkiyeyi kuvvetli, kat’î beşaret veren risalet-i Ahmediye (a.s.m.) ve hakikat-i Muhammediyeye (a.s.m.) şehadet edip nev-i beşerin medâr-ı iftiharı, eşref-i mahlûkat olduğuna imza bastığı gibi, her zamanda üç yüz elli milyon ehl-i imanın “Essebebü Ke'l fâil “  (Bir şeye sebep olan onu yapan gibidir.) sırrınca, hergün işledikleri bütün hasenatlar ve hayırların bir misli Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın defter-i hasenatına girmesi ve o tek şahsiyet-i Muhammediye (a.s.m.), yüzer milyon, belki milyar âbid-i muhsin kadar küllî bir ubudiyete ve füyuzâtına mazhar bir makam kazanması, o zâtın risaletine pek kuvvetli şehadet edip imza basar.  Şualar

…Hem o nur ile, kâinattaki harekât, tenevvüat, tebeddülât, tagayyürat, mânâsızlıktan ve abesiyetten ve tesadüf oyuncaklığından çıkıp, birer mektubat-ı Rabbâniye, birer sahife-i âyât-ı tekvîniye, birer merâyâ-yı esmâ-i İlâhiye ve âlem dahi bir kitab-ı hikmet-i Samedâniye mertebesine çıktılar.

Hem insanı bütün hayvânâtın mâdûnuna düşüren hadsiz zaaf ve aczi, fakr ve ihtiyâcâtı ve bütün hayvanlardan daha bedbaht eden, vasıta-ı nakl-i hüzün ve elem ve gam olan aklı o nurla nurlandığı vakit, insan bütün hayvanat, bütün mahlûkat üstüne çıkar. O nurlanmış acz, fakr, akıl ile, niyaz ile nazenin bir sultan ve fîzar ile nazdar bir halife-i zemin olur.

Demek o nur olmazsa kâinat da, insan da, hattâ herşey dahi hiçe iner. Evet, elbette böyle bedî bir kâinatta böyle bir zat lâzımdır. Yoksa kâinat ve eflâk olmamalıdır. Sözler

*SÜNNET-İ SENİYE NOKTASINDA BU İSİMDEN/SIFATTAN HİSSEMİZ;*

Ey aziz Üstad, bizler nasıl şükretmeyelim, nasıl minnettar olmayalım ki, Cenâb-ı Hak, şiddetli muhtaç olduğumuz dünyanın o koca güneşi gibi, Kur’ân güneşinin hakikî bir müfessirine bizleri kavuşturdu. Nasıl salât ü selâm olmasın ki, ol hazret-i sipeh-sâlâr-ı enbiyâ olan Şâh-ı Levlâke ki, bizlerin görmez gözlerimizi nuruyla şûledâr edip, tarîk-i müstakime sevk eyledi. Nasıl duagû olmayalım, ol Hazret-i Dellâl-ı Kur’ân’a ki, isyanımıza bakıp, bizleri halka-i irşadından hariç ve hal-i aslîmizde bırakmadı ve inşaallah iki cihanda da bırakmayacaktır.   Barla Lâhikası / Hâfız Ali R.H

*SALÂVAT-I ŞERİFEMİZ*

*Bismillâhirrahmânirrahîm*,

*İnnellahe ve melâiketehû yusellûne ale'n-nebiy. Yâ eyyuhellezîne âmenû sallû aleyhi ve sellimû teslîmâ*. *Lebbeyk*.

"Allâhumme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidina Muhammedin salâten tüncînâ bihâ min-cemî'il-ehvâli vel âfat. Ve takdî lenâ bihâ cemîal hâcât ve tutahhirunâ bihâ min-cemîi's-seyyiât ve terfe'unâ bihâ ındeke a'lâ'd-deracât ve tubelliğunâ bihâ aksâ'l-ğayât min cemiîl-hayrâti fî'l-hayâti ve ba'del-memât Âmin yâ mücîbed deavât, vel hamdü lillâhi rabbil âlemin”

*Bismillahirrahmanirrahim*,

*Fa'lem ennehu* ( 1 defa) *Lâ ilâhe illâllâh* ( 99 ) *Lâ ilâhe illâllâh Muhammedün Resulallah* ( 1 Defa )

*BİR MİLYON SALÂT BİR MİLYON SELÂM SENİN ÜZERİNE OLSUN EY ŞAH-I LEVLÂK OLAN HAZRETİ MUHAMMED MUSTAFA SALLALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM* ( 3 defa )

Allah’ım! Sahibimiz, Efendimiz Ümmî peygamber Muhammed’e onun Âline, Ashabına, ezvac-ı tahirat ve  zürriyetine; peygamberlere ve resullere, mukarreb meleklere, evliya ve sâlihine, Kur’an’ın sureleri, âyetleri, harfleri, kelimeleri, manaları, işaretleri, remizleri ve delâletleri adedince; toprağın parçaları, madenleri, bitkileri ve hayvanları adedince; göklerin burçları, yıldızları, hareketleri ve melekleri kadar en faziletli salât, en temiz selâm ve en büyük bereketler ihsan eyle. Ya İlâhımız! Ya Rabbimiz! Ya Halikımız! Affına, keremine ve rahmetine yakışır şekilde bize mağfiret ve merhamet et, bize lütufta bulun.

Ya Rahman! Ya Rahîm! Ya Erhamerrahimin (en üstün merhamet sahibi)! Furkan-ı Kerimin (Kur’an’ın). Habib-i Ekremin hürmetine, esma-i hüsnanın (güzel isimlerinin) hakkı için, ism-i Âzamin hürmetine, beni ve kardeşlerimi nefis ve şeytanın şerrinden, ehl-i dalâlet ve tuğyanın şerrinden muhafaza eyle, bizleri şüphelerden, dalaletten, bid’alardan ve bütün şerlerden koru, ey her şey koruması altında olan! Ey her şeyi en iyi muhafaza eden Hafîz! Ey en hayırlı hıfz ve himaye sahibi! Duamızı kabul eyle. Hamd olsun Âlemlerin Rabbi Allah’a.

Ey mahlûkatına karşı sonsuz lütufta bulunan! Ey mahlûkatını en iyi bilen! Ey mahlûkatından hakkıyla haberdar olan! Bize lütuf ve yumuşaklıkla muamele eden.

Yâ lâtif, yâ Âlim, yâ Habîr, yâ Vedûd, yâ Vedûd, yâ Vedûd! Ey şanı yüce Arşın Sahibi! Ey bütün mevcudatı maddesiz, mayesiz, örneksiz, meşietiyle yoktan var edip başlatan Mübdi! Ey ilk yarattığı ve her zaman yenilediği, ölmüş çürümüş dağılmış mevcudatı tekrar dirilten iade eden Muîd! Ey dilediğini yapan! Sana, Arşının rükünlerini dolduran Zatının nuru hürmetine, bütün varlıkların üstesinden gelen kudretinin ve her şeyi içine alan, ihata eden rahmetinin hürmetine niyaz ediyoruz. Zira Senden başka ilâh ve hak ma’bud yok.

Ey imdad dileyenlerin imdadı! Bize imdad et, feryadımıza gel!. Rahmetinle yardım et. Senin azabından sana sığınıyoruz. Bizi ateşten koru. Bizi seçkin peygamberin şefaatiyle iyilerle birlikte Cennet’e idhal eyle. Rahmetinle duamızı kabul buyur, ey merhametlilerin merhametlisi olan Erhamürrahimin! Sana hamd olsun, hamd ancak Âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.   Delâili’n-Nur’dan

*Subhâne rabbike rabbil izzeti ammâ yesifûn  Ve selâmun alâl murselîn Vel hamdu lillâhi rabbil âlemin*


El Fâtiha  / Allah Kabul Etsin




.