“ Eûzübillâhimineşşeytânirracîm..
Bismillâhirrahmânirrahîm “
“ Estağfirıullahe'l Azim min külli
zenbin ve etubu ileyh (3 defa )
“*Allahu Ekber*…Allâhümme salli alâ
Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ İbrahime ve alâ âli İbrahim.
İnneke hamidün mecîd..”
“ Ayet-el Kürsi..” ( 1-3-7 defa
isteğe göre okunabilir)
“Fahri Kâinat Ekmel-üt Tahiyyat
Peygamber Efendimiz (Aleyhissalâtü Vesselâm’ın).. Tüm Peygamberlerin
(Aleyhisselâm).. Hamse-i Âl-i Abâ.. Ehl-i Beyt-i Nebevî, Cihar-ı Yar-ı Güzin ve
sair Sahabe-i Kiramın.. (Radıyallahu Anhüm), Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî,
(Radıyallahu anh).. Gavs-ı Âzam Abdülkâdir Geylânî (Kudduse sırruhu)
Hazretlerinin ervah-ı tayyibelerine.. Ahirete irtihâl eden Nur Talebelerinin
(Rahmetullâhi-Aleyh) pak ruhlarına.. 3 İhlas 1 Fâtiha…
….
“ Bismillâhirrahmânirrahim..”
Elhamdülillâhillezî ce’alel Kur’ane
şifaen likülli elemin ve ce’alel ediyyatelmae sürete vel evradel meşhurate
sebeben likülli sekümin ve dain bihusılil maksudin..
Allahümme innî eseluke bihakki
hazihil aksamil azimeti .. entu’tinî ve hüvekeza keza yâ İlâhî yâ Samedî min
indike mededî ve aleyke mu’temedî yâ Nasiru yâ Mübîn .. bi hakki İyyâke na'budu
ve iyyâke nestaîn.. İhdinâs sırâtel mustakîm.. Sırâtallezîne en’amte aleyhim..
minen nebiyyîne ves sıddîkîne veş
şuhedâi ves sâlihîn yâ Nasiru yâ Mübîn..ağsinî ala küllihalin bi
kuvvetin..kudretike yâ Rahmânü yâ Rahîm yâ Allâhu yâ Hayyu Kayyûm.. yâ Zel-Celâli
Vel-İkram yâ muğisî yâ muîn bi rahmetike yâ Erhamerrâhimin .. Allahümme ecib
da’vetî ve hassil murâdî
sahibidda’vetil bedi.. bi hürmetil Muhammedinil Mustafa Sallallahü
Aleyhi alâ âlihî ve eshâbihî ecmeîn Velhamdülillahi rabbil âlemin…
*Ve yâ hayyü yâ kayyûmü edûke
râciyen*
*Bi âcin eyûcin celcelûtin helhelet*
Yâ Hayy Yâ kayyum! Allah Ehad, Bedi’
ve Bâsıt isimlerini şefaatçi
kılarak sana yalvarıyorum.
*Bi samsâmin tamtâmin ve yâ hayra
bâzihın*
*Bi mıhrâşin mihrâşin bihin nâru
uhmidet*
Ey yaratmanın en yükseğinde bulunan,
Sabit ve Cebbar isimlerinin
hakkı, uyumaz sıfatın ve ateşleri
söndüren Halim isminin hürmetine!
*Bi âcin ehûcin yâ ilâhî mühevvicin*
*Ve yâ celcelûtin bil icâbeti
helhelet*
Ey çabuk imdada koşan Rabbim! Allah,
Ehad isimlerinin ve dualara
süratle cevap veren Bedi’ ismin
hürmetine sana yalvarıyorum.
*Li tuhyî hayâtel kalbi min denesin
bihî*
*Bi kayyûmin kâmes sirru fîhi ve
eşrakat*
Kayyum ismin hürmetine, kalbimi
kirlerinden temizleyerek ihya et.
Ona senin sırrın yerleşip ışık
saçsın…..
"*Allahu Ekber*…Allâhümme bârik
alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârekte alâ İbrahime ve alâ âli
İbrahim. İnneke hamidün mecîd.."
*“ESMA VE SIFAT-I NEBİ ( A.S.M )
HAKKINDA NOTLAR”*
“ Bismillâhirrahmânirrahim..”
121 - *ÜSTAD-ÜL BEŞER* *(A.S.M)*
Anlamı: Beşerin bütün insanlığın
üstadı, hocası, bilgili ve ârif olan Hz. Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm.
… Enbiya-i sâlifînde nübüvvete medar ve esas tutulan noktalar ve onların
ümmetleriyle olan muameleleri hakkında—yalnız zaman ve mekânın tesiriyle bazı
hususat müstesna olmak şartıyla—yapılacak tam bir teftiş ve kontrol
neticesinde, Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmda daha ekmel, daha
yükseği bulunmakta olduğu tahakkuk eder. Binaenaleyh, nübüvvet mertebesine nail
olanların heyet-i mecmuası, mu’cizeleriyle ve sair ahvalleriyle, lisan-ı hal ve
kal ile, nev-i beşerin sinni, kemale geldiğinde “Üstadü’l-beşer” ünvanını
taşıyan Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm’ın sıdk-ı nübüvvetine ilân-ı
şehadet etmişlerdir. O Hazret de (a.s.m.), bütün mu’cizeleriyle Sâniin vücut ve
vahdetini, nurlu bir burhan olarak âleme ilân etmiştir. İşaratü'l-İ'caz
*BU İSMİN/SIFATIN HAKİKATİNE DAİR;*
Bil ki, nev-i beşerde nübüvvet,
beşerdeki hayır ve kemâlâtın fezlekesi ve esasıdır. Din-i hak, saadetin
fihristesidir. İman, bir hüsn-ü münezzeh ve mücerreddir.
Madem şu âlemde parlak bir hüsün,
geniş ve yüksek bir hayır, zâhir bir hak, fâik bir kemal görünüyor. Bilbedâhe,
hak ve hakikat, nübüvvet içindedir ve nebîler elindedir. Dalâlet, şer ve
hasâret, onun muhalifindedir.
Mehâsin-i ubudiyetin binlerinden
yalnız buna bak ki, Nebî Aleyhisselâm, ubudiyet cihetiyle muvahhidînin
kalblerini iyd ve Cuma ve cemaat namazlarında ittihad ettiriyor ve dillerini
bir kelimede cem ediyor.
Öyle bir surette ki, şu insan,
Mâbûd-u Ezelînin azamet-i hitabına, hadsiz kalblerden ve dillerden çıkan
sesler, dualar, zikirlerle mukabele ediyor.
O sesler, dualar, zikirler birbirine
tesanüd ederek ve birbirine yardım edip ittifak ederek öyle geniş bir surette
Mâbûd-u Ezelînin ulûhiyetine karşı bir ubudiyet gösteriyor ki, güya küre-i arz
kendisi o zikri söylüyor, o duayı ediyor ve aktârıyla namaz kılıyor ve
etrafıyla, semâvâtın fevkinde izzet ve azametle nâzil olan “Namazı dos doğru kılın.” emrini, küre-i arz imtisal ediyor.
Bu sırr-ı ittihad ile, kâinat içinde
bir zerre gibi zayıf, küçük bir mahlûk olan şu insan, ubudiyetin azameti
cihetiyle Hâlık-ı Arz ve Semâvâtın mahbub bir abdi ve arzın halifesi, sultanı
ve hayvânâtın reisi ve hilkat-i kâinatın neticesi ve gayesi oluyor.
Evet, eğer namazların arkasında,
hususan bayram namazlarında, bir anda Allahu ekber diyen yüzer milyon
insanların sesleri, âlem-i gaybda ittihad ettikleri gibi, âlem-i şehadette dahi
birbiriyle ittihad edip içtima etse, küre-i arz tamamıyla büyük bir insan olup,
azametine nisbeten büyük bir sadâ ile söylediği Allahu ekber’e müsavi
geldiğinden, o muvahhidînin ittihadıyla bir anda Allahu ekber demeleri, küre-i
arzın büyük bir Allahu ekber’i hükmüne geçiyor.
Adeta bayram namazlarında âlem-i
İslâmın zikir ve tesbihiyle zemin zelzele-i kübrâya mazhar olup, aktâr ve
etrafıyla Allahu ekber deyip, kıblesi olan Kâbe-i Mükerremenin samimî kalbiyle
niyet edip, Mekke ağzıyla, Cebel-i Arefe diliyle Allahu ekber diyerek, o tek
kelime, etraf-ı arzdaki umum mü’minlerin mağaramisal ağızlarındaki havada
temessül ediyor.
Birtek Allahu ekber kelimesinin
aks-i sadâsıyla hadsiz Allahu ekber vuku bulduğu gibi, o makbul zikir ve
tekbir, semâvâtı dahi çınlatıp berzah âlemlerine de temevvüç ederek sadâ
veriyor.
İşte, bu arzı böyle kendine sâcid ve
âbid ve ibâdına mescid ve mahlûklarına
beşik ve kendine müsebbih ve mükebbir eden Zât-ı Zülcelâle, yerin zerrâtı
adedince hamd ve tesbih ve tekbir edip ve mevcudatı adedince hamd ediyoruz ki,
bize bu nevi ubudiyeti ders veren Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmına ümmet
eylemiş… Lem’alar
*SÜNNET-İ SENİYE NOKTASINDA BU
İSİMDEN/SIFATTAN HİSSEMİZ;*
… Evet, insanın elindeki cüz-ü ihtiyarî ile işledikleri ef’allerinde, Cenâb-ı
Hakka ait netâici düşünmemek gerektir. Meselâ, kardeşlerimizden bir kısım
zatlar, halkların Risale-i Nur’a iltihakları şevklerini ziyadeleştiriyor,
gayrete getiriyor. Dinlemedikleri vakit, zayıfların kuvve-i mâneviyeleri
kırılıyor, şevkleri bir derece sönüyor. Halbuki, üstad-ı mutlak, muktedâ-yı
küll, rehber-i ekmel olan Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, “Peygambere düşen, ancak tebliğ etmekten ibarettir.”
olan ferman-ı İlâhîyi kendine
rehber-i mutlak ederek, insanların çekilmesiyle ve dinlememesiyle daha ziyade
sa’y ü gayret ve ciddiyetle tebliğ etmiş. Çünkü “Sen sevdiğin kimseyi hidayete erdiremezsin. Ancak Allah dilediğine hidayet
verir.” sırrıyla
anlamış ki, insanlara dinlettirmek ve hidayet vermek, Cenâb-ı Hakkın
vazifesidir; Cenâb-ı Hakkın vazifesine karışmazdı.
Öyleyse, işte ey kardeşlerim! Siz
de, size ait olmayan vazifeye harekâtınızı bina etmekle karışmayınız ve
Hâlıkınıza karşı tecrübe vaziyetini almayınız…
Lem’alar
*SALÂVAT-I ŞERİFEMİZ*
*Bismillâhirrahmânirrahîm*,
*İnnellahe ve melâiketehû yusellûne
ale'n-nebiy. Yâ eyyuhellezîne âmenû sallû aleyhi ve sellimû teslîmâ*. *Lebbeyk*.
"Allâhumme salli alâ Seyyidinâ
Muhammedin ve alâ âli Seyyidina Muhammedin salâten tüncînâ bihâ
min-cemî'il-ehvâli vel âfat. Ve takdî lenâ bihâ cemîal hâcât ve tutahhirunâ
bihâ min-cemîi's-seyyiât ve terfe'unâ bihâ ındeke a'lâ'd-deracât ve tubelliğunâ
bihâ aksâ'l-ğayât min cemiîl-hayrâti fî'l-hayâti ve ba'del-memât Âmin yâ
mücîbed deavât, vel hamdü lillâhi rabbil âlemin”
“ Sübhânellâhi velhamdü lillâhi velâ
ilâhe illallâhü vallâhü ekber velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil
aliyyil-azîm. ”
“ Lâ ilâhe illallahu vahdehû lâ
şerike leh. Lehul mulku ve lehul hamdu yuhyî ve yumît.Biyedihil hayr ve huve
alâ kulli şey’in kadîr..” ( 10 defa )
*Bismillahirrahmanirrahim*,
*Fa'lem ennehu* ( 1 defa) *Lâ ilâhe
illâllâh* ( 99 ) *Lâ ilâhe illâllâh Muhammedün Resulallah* ( 1 Defa )
*BİR MİLYON SALÂT BİR MİLYON SELÂM
SENİN ÜZERİNE OLSUN EY ÜSTAD-ÜL BEŞER HAZRETİ MUHAMMED MUSTAFA SALLALLAHÜ
ALEYHİ VE SELLEM* ( 3 defa )
*Allahümme Salli âlâ Seyyidina
Muhammedin ve âlâ Âli seyyidina Muhammed* ( 100 defa )
*Subhâne rabbike rabbil izzeti ammâ
yesifûn Ve selâmun alâl murselîn Vel
hamdu lillâhi rabbil âlemin*
El Fâtiha / Allah Kabul Etsin
.