21 Aralık 2017 Perşembe

ESMA VE SIFAT-I NEBİ NOTLARI - ( KİTAB-I KEBİRİN ÂYET-İ KÜBRASI A.S.M ) / EZKÂR No: 228

“ Es-Selâmü aleyküm ve rahmetu’l-lâh ”

“ Eûzübillâhimineşşeytânirracîm.. Bismillâhirrahmânirrahîm “

“ Ve tüb aleynâ yâ tevvâbü yâ hakîmü tevbeten nasûhan liekûne minellezîne izâ fealû fâhişeten ev zalemû enfüsehüm zekrullahe festeğferu li zünübihim vemen yeğfiruzzünûbe illallâhu …” (1 defa )

“ Estağfirullâh el azîm el kerîm ellezî lâ ilâhe illâ hüve el hayyel kayyûme ve etûbü ileyhi sübhânehu..”  ( 11 defa )

“*Allahu Ekber*…Allâhümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ İbrahime ve alâ âli İbrahim. İnneke hamidün mecîd..”

“ Ayet-el Kürsi..” ( 1-3-7 defa isteğe göre okunabilir)

“ Peygamber Efendimiz (Aleyhissalâtu Vesselâm’ın).. Tüm Peygamberlerin (Aleyhisselâm).. Ehl-i Beyt-i Nebevî ve Sahabe-i Kiramın.. (Radıyallahu Anhüm), Üstadımız Bediüzzaman (Radıyallahu anh).. Gavs-ı Âzam Abdülkâdir Geylânî (Kudduse sırruhu) Hazretlerinin.. Ahirete irtihâl eden Nur Talebelerinin (Rahmetullâhi-Aleyh) Ruhlarına 3 İhlas 1 Fâtiha…

“ Sübhânellâhi velhamdü lillâhi velâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil-azîm. ” (  3 defa )

 “ Lâ ilâhe illallahu vahdehû lâ şerike leh. Lehul mulku ve lehul hamdu yuhyî ve yumît. Vehuve Hayyun lâyemut, biyedihil hayr ve huve alâ kulli şey’in kadîr..”  ( 3 defa )

*Bismillâhirrahmânirrahîm*

“*Yâ Hayra’l-merhûbîn..Yâ Hayra’l-matlûbîn..Yâ Hayra’l-merğûbîn..Yâ Hayra’l-mes’ûlîn..Yâ Hayra’l-maksûdîn..Yâ Hayra’l-mezkûrîn..Yâ Hayra’l-meşkûrîn..Yâ Hayra’l-mahbûbîn..Yâ Hayra’l-münzilîn
Yâ Hayra’l-müste’nisîn..Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr*.”

Allahümme Rabbena hallisna ve ecirna ve neccina minen-nar.Ve afina va’fu anna ve edhil-nel Cennete dare kudsike meal-ebrar.Bi-afvike ya Mücir, bi-fadlike ya Gaffar.Ve es’elüke bi-hakkı hazihil-esmail-kerimetis-şerifeti ves-sıfatil-celiletil-latifeti en-tusalli ala-seyyidina Muhammedin ve ala-alihi ve sahbihi bi-adedi hasenati Muhammedin.bismillah, hasbiyallah, la ilahe illallah, şehidallah, kul-hüvallah, maşaallah, Rabbiyallah, tebarekallah, tealallah, tevekkeltü alallah, fese-yekfikehümullah, ve hüves-semiul-alim.Sübhaneke ya la ilahe illa entel-emanül-eman la uhsi senaen aleyke ente kema esneyte ala nefsik ya Allah, ya Rahman, ya Rahim, ya Gafur, ya Şekur.. es’elüke bima ahsaytehu aleyke min-esmaikel-hüsna ve sıfatikel-ulya ve kelimatiket-tammeti en tağfire li ve li-valideyye ve li-üstadi Saidin-Nursi ve li-talebeti resailin-nur ve li-cemiil-mü’minine vel mü’minati vel-müslimine vel-müslimati el-ahyai minhüm vel-emvat.Ve terhamena rahmeten tuğnina biha an rahmeti men sivake min-halkike.ve en takdiye havayicena ve tu’tiyena sualena fid-dünya vel ahireti ve tahtime lena bis-seadeti veş-şehadeti vel-kerameti vel-büşra inde firakid-dünya..ve tecziye Muhammeden sallallahü aleyhi ve sellem anna ma hüve ehlühü ve müstahakkuh.. ve en la tekilena ala-enfüsina tarfete aynin vela ila-ehadin-min-halkik.Ve tusliha lena şe’nena ve en tahrusena bi-aynikelleti la tenamu ve tahfezana bi-rüknikellezi la yüramu ya zelcelali vel-ikram. Ve en tasrife anna ve ammen ullika aleyhi hazihil-esmau afetel-cinni vel-insi veş-şeyatin ve zelzeletel ardi ve dekdeketel-cibali min-haşyetih. Ve afetettauni vel-vebai ve aynes-sui ve veceal-cevarihi ve sairel-afat.Ve tahfezana min-külli şerrin ve suin.Ve terzukanas-selamete vel-afiyete vel hayra fid-dünya vel-ahireti bi-rahmetike ya erhamer-rahimin.Ve sallallahü ala-seyyidina Muhammedin ve alihi ve sahbihi ecmain.Velhamdü lillahi rabbil-alemin…………..

"*Allahu Ekber*…Allâhümme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârekte alâ İbrahime ve alâ âli İbrahim. İnneke hamidün mecîd.."

*“ESMA VE SIFAT-I NEBİ ( A.S.M ) HAKKINDA NOTLAR”*

 “ Bismillâhirrahmânirrahim..”

39 -*KİTAB-I KEBİRİN ÂYET-İ KÜBRASI**(A.S.M)*

Anlamı: Büyük kâinat kitabının en büyük delili olan Hz. Muhammed A.S.M

………..Hâlık-ı Âlemi bize târif ve ilân eden deliller ve burhanlar, lâyüad ve lâyuhsâdır. O delillerin en büyükleri üçtür.

Birincisi: Bazı âyetlerini gördüğün, işittiğin şu kitab-ı kebir-i kâinattır.

İkincisi: *Bu kitabın âyetü’l-kübrâsı ve divan-ı nübüvvetin hâtemi ve künûzu mahfiyenin miftahı olan Hazret-i Muhammed Aleyhissalatü Vesselâmdır.*

Üçüncüsü: Kitab-ı âlemin tefsiri ve mahlûkata karşı Allah’ın hücceti olan Kur’ân’dır. Şimdi, birkaç reşha zımnında ikinci burhanı tariften sonra sözlerini dinleyeceğiz……………….. Reşhalar

*BU İSMİN/SIFATIN HAKİKATİNE DAİR;*

……kitab-ı kebirin âyet-i kübrâsı ve o Kur’ân-ı Kebirdeki ism-i âzamı ve o şecere-i kâinatın çekirdeği ve en münevver meyvesi ve o saray-ı âlemin güneşi ve âlem-i İslâmiyetin bedr-i münevveri ve rububiyet-i İlâhiyenin dellâl-ı saltanatı ve tılsım-ı kâinatın keşşâf-ı zîhikmeti olan Seyyidimiz muhammedü’l-Emin Aleyhissalâtü Vesselâm………….Sözler

……. “İmanın altı rükünlerinin hakikatleri ve tahakkukları ve hakkaniyetleri, Muhammed’in (a.s.m.) risaletine ve hakkaniyetine kat’î şehadet eder.”

Çünkü onun risalet hayatının şahsiyet-i mâneviyesi ve bütün dâvâlarının esası ve mahiyet-i nübüvveti, o altı rükündür. Öyle ise o rükünlerin tahakkuklarına delâlet eden bütün delilleri, Muhammed’in (a.s.m.) risaletinin hak olduğuna ve onun sadıkıyetine dahi delâlet ederler.

Hem âhiretin tahakkukuna sair rükünlerinin delâletini Meyve Risalesi ve Onuncu Sözün zeyilleri beyan ettikleri gibi, öyle de herbir rükün, hüccetleriyle beraber onun risaletine bir hüccettir……………………. “*O zât (a.s.m.) güneş gibi kendi kendine delildir. Binler mu’cizat ve kemâlât ve yüksek, güzel ahlâkıyla risaletine ve sadıkıyetine pek kuvvetli şehadet eder.*”

…………..dost ve düşmanların ittifakıyla, onda güzel hasletlerin ve ahlâk-ı hasenenin en yüksek derecesinde HAŞİYE bulunması; ve arkasında tebaiyetle sülûk edip kemâlâta erişen ve hakikate aynelyakîn yetişen bütün ehl-i tahkik, ittifakla kemâlât-ı Muhammediye (a.s.m.) en yüksek derecede bulunduğuna hakkalyakîn tasdikleri; ve onun dininden gelen âlem-i İslâmın füyuzâtı ve koca İslâmiyetin hakikatleri onun harika kemâlâtına delâlet eder. Elbette o zât (a.s.m.), bizzat kendi risaletine gayet parlak ve küllî, geniş şehadet eder demektir.
HAŞİYE : Hattâ şecaat kahramanı Hazret-i Ali (radıyallahu anh) diyor: “Harpte biz korktuğumuz zaman, Peygamberin (a.s.m.) arkasına saklanır, tahassun ederdik.” Şecaat gibi her haslette fâik olduğunu o zaman düşmanları dahi tasdik ettiklerini tarihler naklediyorlar…

…….. Kur’ân-ı Azîmüşşan, bütün hakikatleriyle ve hakkaniyetini ispat eden bütün hüccetleriyle, Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın sıdkına ve risaletine şehadet eder…

……. Resâili’n-Nuriye, yüz otuz parçasıyla risalet-i Muhammediyeye (a.s.m.) birtek hüccet olarak risaletinin bütün hakikatlerini aklen ve mantıken ispatıyla, hattâ felsefenin nazarında akıldan pek uzak meselelerini göz önünde gibi gayet kolay ve mâkul bir tarzda ders vermesiyle, Muhammed’in (a.s.m.) sadıkıyetine ve risaletine küllî bir surette şehadet eder…….Şualar

*SÜNNET-İ SENİYE NOKTASINDA BU İSİMDEN HİSSEMİZ;*

Hem madem gözümüzle görüyoruz ve aklımızla anlıyoruz ki;

• İnsan şu kâinat ağacının en son ve en cemiyetli meyvesi,

• Ve hakikat-ı Muhammediye Aleyhissalâtü Vesselâm cihetiyle çekirdek-i aslîsi,

• Ve kâinat Kur’ân’ının âyet-i kübrası,

• Ve İsm-i Âzamı taşıyan âyetü’l-kürsîsi,

• Ve kâinat sarayının en mükerrem misafiri,

• Ve o saraydaki sair sekenelerde tasarrufa mezun en faal memuru,

• Ve kâinat şehrinin zemin mahallesinin bahçesinde ve tarlasında, varidat ve sarfiyatına ve zer’ ve ekilmesine nezarete memur,

• Ve yüzer fenler ve binler san’atlarla teçhiz edilmiş en gürültülü ve mes’uliyetli nâzırı,

• Ve kâinat ülkesinin arz memleketinde, Padişah-ı Ezel ve Ebedin gayet dikkat altında bir müfettişi, bir nevi halife-i arzı,..

• Ve cüz’î ve küllî harekâtı kaydedilen bir mutasarrıfı,

• Ve semâ ve arz ve cibâlin kaldırmasından çekindikleri emanet-i kübrâyı omuzuna alan,

• Ve önüne iki acip yol açılan, bir yolda zîhayatın en bedbahtı ve diğerinde en bahtiyarı,

• Çok geniş bir ubudiyetle mükellef bir abd-i küllî,

• Ve Kâinat Sultanının İsm-i Âzamına mazhar ve bütün esmâsına en câmi’ bir âyinesi, ve hitabât-ı Sübhâniyesine ve konuşmalarına en anlayışlı bir muhatab-ı hassı,

• Ve kâinatın zîhayatları içinde en ziyade ihtiyaçlısı,

• Ve hadsiz fakrıyla ve acziyle beraber hadsiz maksatları ve arzuları ve nihayetsiz düşmanları ve onu inciten zararlı şeyleri bulunan bir biçare zîhayatı,

• Ve istidatça en zengini,

• Ve lezzet-i hayat cihetinde en müteellimi ve lezzetleri dehşetli elemlerle âlûde,

• Ve bekàya en ziyade müştak ve muhtaç ve en çok lâyık ve müstehak ve devamı ve saadet-i ebediyeyi hadsiz dualarla isteyen ve yalvaran ve bütün dünya lezzetleri ona verilse, onun bekàya karşı arzusunu tatmin etmeyen,

• Ve ona ihsanlar eden Zâtı perestiş derecesinde seven ve sevdiren ve sevilen çok hârika bir mu’cize-i kudret-i Samedâniye ve bir acûbe-i hilkat,

• Ve kâinatı içine alan ve ebede gitmek için yaratıldığına bütün cihazat-ı insaniyesi şehadet eden, böyle yirmi küllî hakikatlerle Cenâb-ı Hakkın Hak ismine bağlanan,..

• Ve en küçük zîhayatın en cüz’î ihtiyacını gören ve niyazını işiten ve fiilen cevap veren Hafîz-i Zülcelâlin Hafîz ismiyle mütemadiyen amelleri kaydedilen ve kâinatı alâkadar edecek ef’âlleri o ismin kâtibîn-i kiramlarıyla yazılan ve herşeyden ziyade o ismin nazar-ı dikkatine mazhar bulunan bu insanlar, elbette ve elbette ve herhalde ve hiçbir şüphe getirmez ki, bu yirmi hakikatın hükmüyle, insanlar için bir haşir ve neşir olacak ve Hak ismiyle evvelki hizmetlerinin mükâfatını ve kusuratının mücâzâtını çekecek ve Hafîz ismiyle cüz’î-küllî kayd altına alınan her amelinden muhasebe ve sorguya çekilecek ve dâr-ı bekàda saadet-i ebediye ziyafetgâhının ve şekavet-i daime hapishanesinin kapıları açılacak ve bu âlemde çok tâifelere kumandanlık yapan ve karışan ve bazan karıştıran bir zabit, toprağa girip her amelinden sual olunmamak ve uyandırılmamak üzere yatıp saklanmayacaktır….. On Birinci Şuâ | Yedinci Mes'ele

*SALÂVAT-I ŞERİFEMİZ*

Sual: Salâvatın bu kadar kesretle hikmeti ve salâtla beraber selâmı zikretmenin sırrı nedir?

Elcevap: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma salâvat getirmek, tek başıyla bir tarik-i hakikattır. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm nihayet derecede rahmete mazhar olduğu halde, nihayetsiz salâvata ihtiyaç göstermiştir. Çünkü, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm bütün ümmetin dertleriyle alâkadar ve saadetleriyle nasibedardır. Nihayetsiz istikbalde, ebedü’l-âbâdda, nihayetsiz ahvâle mâruz ümmetin, bütün saadetleriyle alâkadarlığının ihtiyacındandır ki, nihayetsiz salâvata ihtiyaç göstermiştir.

Hem Resul-i Ekrem hem abd, hem resul olduğundan, ubudiyet cihetiyle salât ister, risalet cihetiyle selâm ister ki: Ubudiyet halktan Hakka gider, mahbubiyet ve rahmete mazhar olur. Bunu es-salât ifade eder. Risalet Haktan halka bir elçiliktir ki, selâmet ve teslim ve memuriyetinin kabul ve vazifesinin icrâsına muvaffakıyet ister ki, selâm lâfzı onu ifade ediyor. Hem biz seyyidinâ lâfzıyla tabir ettiğimizden, diyoruz ki: Ya Rab! Yanımızda elçiniz ve dergâhınızda elçimiz olan reisimize merhamet et ki, bize sirayet etsin.

Allah’ım, Senin kulun ve resulün olan efendimiz Muhammed’e ve onun bütün âl ve ashabına salât eyle…………….Barla Lahikası

*Bismillâhirrahmânirrahîm*

Allah ve melekleri, Peygambere çok salâvat getirirler (yani, Allah ona rahmet eder, melekler de duâ edip onun şânını yüceltirler). Ey îman edenler, siz de ona salavât getirin (yani dua edin) ve tam bir teslimiyetle selâm verin. (Ahzâb Sûresi, 33:56)

Ey Allah’ım, Emrini yerine getiriyoruz! Efendimiz Muhammed’e ve nesline öyle bir salât ve rahmet eyle ki; onunla bizi nereden geleceği belli olmayan korkulardan ve bütün âfetlerden kurtar. Onunla bütün ihtiyaçlarımızı gider. Bizi her türlü kötülüklerden ve günahlardan temizle. Onunla bizi katındaki en yüce derecelere yükselt ve bizi bu dünyada ve öldükten sonra bütün hayırların en son gayelerine ulaştır, ey dualara cevap veren Allah’ım! Âmin. Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, şükür ve minnet, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.

*“BİR MİLYON SALÂT BİR MİLYON SELÂM SENİN ÜZERİNE OLSUN EY KİTAB-I KEBİRİN ÂYET-İ KÜBRASI“* ( 3 defa )

Ey bütün nurlar Onun nûrunun ancak bir kesif gölgesi olan Nurların Nûru, Ey maddî ve mânevî bütün nurlar ve umum nûrâniyat Ondan feyiz alan Nurların Münevviri, Ey her nûra ve nûrânîye ve herbir nurlu mahlûka meşîet ve kudretiyle sûret-i maddiye ve mâneviyesini veren Nurların Musavviri, Ey bütün nurların bütün keyfiyâtını ilim ve irâdesiyle takdir eden ve maddî ve mânevî miktarlarını veren Nurların Mukaddiri, Ey bütün nur ve nûrânîleri bütün levâzımâtıyla halk eden ve bütün nurları sevk ve idâre ve tedbir ve teshir eden Nurların Müdebbiri, Ey bütün nurları halk eden Nurların Hâlıkı, Ey her nurdan önce var olan Nûr-u Ezelî, Ey bütün nurların sönüp gitmesinden sonra bâkî kalan Nûr-u Sermedî, Ey Nûru bütün nurların fevkinde olan ve azamet-i nûrâniyetiyle bütün mevcûdâta hükmeden Nûr-u Semâvât ve Arz, Ey hiçbir nur hiçbir cihetle Onun nûruna misil olamayan Nûr-u Mukaddes ve Muallâ olan Allah’ım! Sen aczden ve şerikten münezzeh ve mukaddessin. Senden başka ilâh yok. El-aman, el-aman! Bizi (ve Ali’yi) Cehennem ateşinden kurtar. Bizi (ve Ali’yi) iyiler zümresiyle beraber Cennete koy. Bizim kalblerimizi ve onun kalbini, bizim kabirlerimizi ve onun kabrini iman ve Kur’ân nuruyla nurlandır, ya Rahîm, ya Gaffâr! Âlemlerde seçilmiş Muhammed’e, onun tertemiz âline ve hayırlı Sahabîlerine salât et. Âmin, âmin, âmin.

*Subhâne rabbike rabbil izzeti ammâ yesifûn  Ve selâmun alâl murselîn Vel hamdu lillâhi rabbil âlemin*



El Fâtiha  / Allah Kabul Etsin





.